Gönderi

·
Puan vermedi
Kitap olur asra bedel
Spoiler uyarısı Gün olur asra bedel, kitap olur asra bedel... Ya çok soğuk olur ya çok sıcak olur, ortası yok Sarı-Özek bozkırında. Ya bağlıdır insanı sıkı sıkı oraya, ya da ipini koparan kaçar sonsuzluğa uzanan sarılardan. Cengiz Aytmatov bir yazar olduğu kadar da bir ressam. Fırçasının boyası geçmişten kopup gelen efsaneler, yitmeye yüz tutmuş gelenekler. Ruhunu, kimi zaman savaşın tam ortasında yağmurda dans eden bir çocuktan; kimi zamansa benliğine sıkıca sarılmış bir ihtiyardan alıyor. Olma diyor, mankurt olma. Bak ne oldu onların halleri, babasının adını hatırlasın diye arkasından haykırdı annesi... Fırçasını vurdu, 'savaş ne bilmesek ya' dedi. Fırçasını vurdu, 'herkes unutursa kim okur arkamdan son duamı? 'dedi. Fırçasını vurdu, özsüz kalmış yurttaşına hatırlatmak için dilini, 'biz, bizgoy karagım' dedi. Kaleminin mürekkebi bana mürekkep oldu, eski bir dokumacı gibi işlediği bu öykünün ipleri, sımsıkı bağladı yüreğimi. Soğuk rüzgârlar yalayıp geçti suratımı, bir başıma kaldım kuş uçmaz kervan göçmez bayırlarda. Soldum Zarife gibi, haykırdım Yedigey gibi, sızladım 'Atika, atika!' diye küçük Ermek gibi. Bütün bunlar olurken trenler her zamanki gibi geldi, gitti. Ne olursa olsun yollarına devam edeceklerdi çünkü onlar...
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202187 okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.