Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Şemsi Efendi'nin 1872 yılında Selanik'te açtığı okulun dershanesinde öğretmen masası, sıra, karatahta, tebeşir, silgi ve okuma yazmayı kolaylaştırmak yani usul-i savtiyeyi uygulamak için hazırlanmış levhalar bulunuyordu. Ayrıca o, Saatte bir tatil yapar, Avluda... (öğrencileri) nezareti altında oyunla meşgul eder, jimnastik yaptırır ve aynı zamanda ders odasının kapı ve pencerelerini açarak bozuk havayı değiştirirdi. Şemsi Efendi, oyun esnasında öğrencilerin kavga etmemelerine ve birbirlerine kötü sözler söylememelerine de dikkat ederdi. Onun öğretmenlik hayatındaki bir uygulaması da mektebe yeni yazılan her çocuğa eski ve çalışkan talebeden bir Mentor, yani lala, mürebbi tayin etmesidir. Mentor olan kimse, okula getirip götürdüğü öğrencisinin eğitimi ile ilgilenirdi. Öte yandan Şemsi Efendi'nin öğrencilerini sıra düzeni içinde şehiriçi gezilere de götürdüğü bilinmektedir. O, bu tür gözlem ve inceleme gezileri İle eğitimi okul binası dışına çıkarmak suretiyle, öğrencilerini hayata bilgili ve bilinçli hazırlamaktaydı. Yukarıda belirtildiği gibi Şemsi Efendi'nin açtığı ve çalıştığı okullar, ders araç ve gereçleri ile uygulanan pedagoji ve öğretim metodları bakımından mahalle mektepleri ile sıbyan okullarından daha ileri ve üstün düzeyde bir konuma ve fonksiyona sahipti. Bu yüzden o ve okulları, çevresinde haklı bir ün kazandı. Belirtilen nitelik farkından ötürü aralarında Atatürk'ün babası Ali Rıza Bey'in de bulunduğu bazı öğrenci velileri, çocuklarını sıbyan ve mahalle mekteplerinden alarak Şemsi Efendi'nin okuluna kaydettirmişlerdir.”
Sayfa 64 - Düşler Sokağı Reklam Yayın, İstanbul, Kasım 2006Kitabı okudu
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.