Andre Gide'den muhteşem bir eser.kitapta bir ailenin 22 yıllık yaşantısı ve sonrası,aile bireylerinin ağzından anlatılıyor.Önce anne'nin günlüğünü okuyoruz,ikinci bölümde baba'nın bu günlüğe cevap niteliği taşıyan mektubunu okuyoruz.üçüncü bölümde ise çiftin çocuklarından biri olan kızın ağzından hikayeyi dinliyoruz.her üç kişi de hikayeyi kendi bakış açısından ama birbirini tamamlar nitelikte anlatıyor.ve dolayısıyla devamlı okuyucuya yeni şeyler aktarılıyor.o dönem(esas olarak 1894-1916 dönemi ve daha sonrası 1936 ya kadar uzanıyor) Fransa' sındaki aile yapısı, kadın-erkek eşitsizliğinin boyutları ve sosyal ilişkiler hakkında geniş fikir sahibi oluyoruz.aynı zamanda ilk feminist hareketlerin başlangıç noktasının da bu dönemlere rastladığını da öğrenmiş oluyoruz.kitap akıcı bir dille yazılmış.kesinlikle sıkılmadan okunuyor.her şeyi bir tarafa bırakalım,sadece farklı anlatım tarzı dolayısıyla bile okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.