Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

332 syf.
10/10 puan verdi
·
104 günde okudu
Gerçeğin, gösterişsiz ve can yakan kelimelerle örüldüğü öykülerin var olduğunu bilmek, okuru etkileyen bir husustur; zannımca. Wolfgang Borchert, Ama Fareler Uyurlar Geceleyin kitabındaki öykülerinde bu gerçekliği, kanlı canlı hissedebileceğimiz bir üslupla kaleme alıyor. Üstelik kısa süreli kendini bilmek ve keşfetmek sürecinde. Tabii onun yaşantısına bakınca 20'li yaşlarının rastladığı İkinci Dünya Savaşı'nın zalim izlerini önce ruh ve bedeninde, sonra da yazdıklarında görebiliyoruz. Hastalığı ve nasyonal sosyalizm karşıtı görüşlerinden dolayı tutukluluğu, onu cephelerden bir süre uzak tutsa da aklının hep savaşın etkisinde kaldığını inkâr etmemek lazım. Öykülerinde şiddetin, zulmün, savaşın betimlemeleri yer edinirken o yıkımın psikolojisini çok iyi yansıtmış. Okurken bu cümlelerden etkilenmemek, altını çizmemek ve durup düşünmemek elde değil. Benim için en uzun okuma sürecine sahip bir kitap. İki buçuk aylık bir süreçte okudum. Zulmün nefesini ensemde hissettim diyebilirim. Kabul ediyorum, bazı öykülerinde tekrarlara düştüğü için bazen sıkılmış olabilirim. Fakat bu öykülerin derdi öyle güzeldi ki bu kusuru görmezden gelmek istiyorum. *Daima gerçeklerin tarafında olup fikrini belirtmekten kaçınmayan tavrı olan Borchert, erken yaşta ölüme yakalanmasına sebep olacak durumlara kendi elleriyle müsaade etmiş desek acımasız olmaz, değil mi? Çünkü dönemin siyasi ve askeri ortamı buna elverişli değildi. Öykülerinde eleştirilerini, dışarıda da yansıtıyordu. Hastalıkla mücadele ettiği iki yılın metinleri, bu kitaptaki öyküler. Belki de öncesi vardı. Yaşasaydı, Yıkıntı Edebiyatı'nın daha birçok eserini kaleme alırdı. Deliliğin uçlarında savruk ve aklı başında öyküler!
Ama Fareler Uyurlar Geceleyin
Ama Fareler Uyurlar GeceleyinWolfgang Borchert · Yapı Kredi Yayınları · 2022506 okunma
·
726 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.