James Renner' dan okuduğum ilk kitap. Kitap sadece bir polisiye değil ayrıca bilim kurgu türünde. Olaylar çok fazla geçmiş gelecek arasında gidip gelerek anlatılıyor. Bu yüzden zaman dilimlerini takip etmek biraz zordu. Bunun dışında iki türün birleşimi gayet zekice yapılmış. Anlatım aşırı betimlemelerden kaçınılmış, yerinde ve akıcıydı. Türdeki bilim kurgu, kitapta ara öykü olarak kendini hissettiriyor. Daha sonra son 150-200 sayfada olaylar ara öykü ile birleşip asıl bilim kurgunun ne olduğunu gösteriyor. Bunlar olurken ana konudan şaşmıyor ve baş karakterimizin hala katillerin peşinde olması ile devam ediyor. Çok şişirilmiş, vasatlığını örten ve satın alınmış yorumlardan oluşan polisiye romanlarından sonra bu kitap çok iyi geldi. Hiç inceleme olmaması ve az okunması bir tık üzücü. Gerçekten başarılı bir kitap. Şans verilmeli. Kitap kısaca şöyle (isterseniz atlayabilirsiniz); Eşi öldükten sonra yazmayı bırakan gazeteci/yazar David Neff, garip bir adamın esrarengiz bir şekilde öldürüldüğü haberini duyunca yeni bir kitap yazabileceğini düşünmüş ve olaylara bu dava ile başlamıştır. Neff, bu olay ile küçük kızları kaçıran ve öldüren bir katil arasında bir bağlantı olduğunu anlar. Polisin bile çözemediği, bir dizi tuhaflığa ve sırlara yol açan bu iki davanın perde arkasını öğrenmesi ile son buluyor.

Primrose Sokağı'ndaki AdamJames Renner · Harf Yayınları · 201515 okunma

·

86 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Melissa