Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

188 syf.
·
Puan vermedi
Üç kadın. Üç kıta. Üç hayat. Saçlar tutamlara ayrılır örülmek için. Tutamlar birbirini sarmalar bütünleşmek için... işte hayat bu. Hepimiz görevi bir başkasının varlığı için. Herkesin ortak sloganı: Özgürlük! Hayata kafa tutan kadınların hayatından geçen dizeler. Mızmızlanmaya hakkı olmayan ne çok insan var. Çoğu kadın! Kadın olmak, farklı coğrafyalarda belli şartlar düzelse de her yerde kambur olmaktır. Bazen karnında taşıdığını sırtında taşır, bazen statüsünde kadın olmanın eksileri dayatılır (hamile kalınca işten uzaklaşma), bazen ten rengin için yadırganır, bazen eş seçimiyle, bazen varlığıyla hatta çoğu zaman varlığıyla... her şekilde kambur yapar kadını toplum. Ah şu elalemler... Smita Giulia Sarah Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarında yaşayan bu kadınların birbirleri için var olan mücadelesi çok güzel anlatılıyor. Birbirini tanımaya gerek var mı hayatlara dokunmak için? İşte bu kısımda bize görevlerimiz ve kader kavramları eşlik ediyor. Hindistan’da Smita ile yaşadıklarına tanım oluyoruz. O kadar zor bir iş yapıyor ki... Daha önce duymamışsınızdır. Bunu da beklemiyorsunuzdur. Kısmen bir benzeri daha iyimserini izlemiştik ironik bir şekilde beyazperde de. Şener Şen’in Kibar Feyzo’daki tuvalet sahnesinden söz ediyorum. “Ağanın b... üstüne..” Tabii ya, alt tabaka varken üst tabaka tuvaleti bile farklı görür. Smita, bizi tabii ki güldürerek düşündürmüyor. Hoş bizde de gülerken düşünüyorlar mı bilinmez. Smita da içiniz cız edecek, mideniz bulanacak. Çocuğu için bir anne nelerden vazgeçebilir? Neler yapabilir? Ben yaşamadım, çocuğum yaşamalı diyen bir kadının mücadelesi bu. Smita ile birlikte Hindistan’a dair birçok şey öğreniyoruz. Tapınaklardaki hallerini, inançlarını, sosyal alandaki farklılıkları... TOPLUMDA KADININ YERİNİ! Giulia ile daha farklı bir pencereden bakmamız sağlanıyor. Aile, değerler, öğretilmişler, aşk, gelecek ve bir anda büyümenin yükü. Çok güçlü de olsanız, okumuş da olsanız hayat size evliliği bir bilet gibi veren insaları gönderiyor. Çünkü kadınsınız ve kurtuluş biletiniz hep bir erkektir. Maalesef bu İtalya’da da olsanız aynı başka bir kıta ve ülkede de olsanız. Aşka sahip çıkmak mı? Destek ister, emek ister, kararlılık ister... TOPLUMDA KADININ YERİNİ! Sarah ile zirvedesiniz. Zirvede olmak zordur. Merdivenlerin alt basamaklarından yükselirken korkar insan düşmekten. Halbuki basamaklardan düşmek en fazla kol bacak kırar. Zirveden düşmek çoğu insan için ölüm gibi bir şeydir. Zordur tutunmak. Olduğunuzdan daha güçlü olmak zorundasınız. Kadınsınız ve zirvedesiniz iki katı dikkat ister. Bazen filmlerde zirvede olan kadınların aile hayatına gösterdiği önem pohpohlanır ya işte öyle değil gerçekler. Çocuk sahibi olmanız, çocuk sahibi olma adayı olmanız hep işleri yarım bırakacağınız gözüyle baktırır size. Sarah bunlarla çok net bir çizgi ile savaşır. Mükemmel bir düzeni vardır. Bir aksaklık olur insana dair bir şey. Ne kadın olmakla alakalıdır ne de anne olmakla. Bir anda yeri sallantıda geçer. Kendini bulmazsa zirvenin gerçekten neresi olduğunu keşfetmezse olanlar canını çok acıtacak belli. TOPLUMDA KADININ YERİNİ! Su gibi akan bir kitap. Bağlantılar güçlendikçe kitabı seviyorsunuz. Bölüm bölüm anlatılan kadınların birbiriyle olan bağlantılarını ve karşılaştırmalarını düşünürken birbirleri için görevleri yerine getirdiğini görüyorsunuz. Hepimiz görünmez bağlarla bağlıyız birbirimize. Tıpkı Angelina Jolie’nin Emmy ödüllerinde yaptığı konuşmada söylediği gibi, Avrupa ve Asya ayırmadan şartlar olarak farklı yaşayan kadınların neden böyle olduğunu bilmek mümkün değil. Coğrafya kaderdir. Kimi kadın mülteci kampında çocuğunu yaşatma derdiyle yaşarken bir başka kadın bebeğinin her ıvırına zıvırına parti yapıyor. Angelina da diyor ki; ben bilmiyorum ama bildiğim bir şey var; elimden gelenin en iyisini yaparak onlara yardım etmek ve sesleri olmak. İşte görevlerimiz bizi birleştiriyor. Tanımadan bağlar inşa ediyor. Konu kadınlar diye onlar üzerinden anlatmakta hayatta hepimiz birbirimiz için varız. Değişim ise kendi görevimizi en iyi şekilde yaparak başlar. Çünkü biz birbirimizin sesi olmak zorundayız. Bizde de olduğu gibi kadın olmak hep zor. Kadınlar bu dünyanın akciğerleridir. Bunca nefessizlik onlara olan zulümden. İnsan insana baksaydık kadın erkek yerine hayat bambaşka olabilirdi. Bu kadar bastırılmasaydı bu kadar kaos olmazdı. Kadının gücünden korkulmasaydı eğitimli nesiller olurdu. Dünyası olmayan kadının çocuğa verecek dünyası olamaz. Dünyası olmayan kadın çocuğuna dünya arar o da cesaretiyse. Keşke bunlara gerek kalmadan herkes insan insana olsaydı. Belki bir zaman, belki bir gün... Okuyun, okutun. Bence hediye edilecek kitaplardan biri. Seni anlıyorum, beni anlıyorsun. Biz olmak için varız. Hediye ederek kitabı bağ daha kurun. Keyifli okumalar!
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206,5bin okunma
·
205 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.