Zarifoğlu arkadaşlarının tavsiyesi ile Rilke'nin eserleri ile tanışır. Yüksek lisansı tamamlamaya karar verdiğinde Rilke'nin otobiyografi özelliği taşıyan romanını inceler ve bitirme tezini bunun üzerine hazırlar. Kitabı okurken hem Zarifoğlu hem de Rilke'den parçalar buluyorsunuz.
Çoğunlukla Rilke'nin çocukluğu ve sanatına yansıması daha ağırlıklı diyebilirim. Okurken kişinin yaşantısının eserlerinden kopuk olamayacağını çıkarabilirsiniz.
Rilke'nin çocukluğunda yaşadığı atlatılamayan korkular, karşılaştığı ölümler, annesi ile ilişkisi ve bu ilişki çerçevesinde yetişkinlikte kadınlarla ilişkisinin de romanındaki yansımalardan bahsediliyor. Henüz Rilke'nin romanını okumadım fakat Zarifoğlu'nun incelemesinden keyif aldım ve romanı okumak için oldukça heveslendim.
Zarifoğlu roman içindeki motifleri birkaç açıdan ele almış. Ölüm, belirsizliğin doğurduğu korku- roman kahramanının dile getirdiği BÜYÜK- var olmama gibi motifler bunlardan üç tanesi.
Durup, burada ne diyormuş diye düşünüp okunabilecek bir kitap. Keyifli okumalar️