Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yaktın ve biz bittik. İs kokusu üzerimde kaldı. Saç uçlarımı yanık kokan yerlerinden kestim. Gidişinin arkasında bıraktığı rüzgarda defalarca kez savruldum. Gözyaşlarımın içinde boğuldum. Üşüme hissimi kaybettim. Ruhumu astım. Tanrı yasaklamış olmasaydı bedenimi de asardım. Hayır bunu düşündürten yalnızca sen olmadın. Yaraların üzerine tekrardan basamayacağımı bildiğimden iyileştirmek için çabaladığım dizlerimi sonunda defalarca kez kana bulayan herkes düşündürttü. Şimdi düpedüz kabuktan ibaret bir beden olarak kaldım. Dolabımın içini anılarla doldurmuşum. Kapağını açarsam kabuklarımın döküleceğini biliyorum. Bir şeylere karışmak istiyorum. Gökyüzü veyahut toprak bilemiyorum. Bunun seni pek de ilgilendireceğini düşünmüyorum. Yine de bir şekilde içimde ukte kalan her şeyi dökmek istiyorum. Dökmezsem her gece göz altıma mor halkalar kazıdıkları gibi bir gecede boğazıma sarılırlar diye düşünüyorum. Bizden kalan tüm izler neden sadece bende toplandı sorusunu kendime sorunca adaletsizlik terazisinden çıkamıyorum. Neyse,  boşver. Demiştim cümlenin başında da sen yaktın ve biz bittik. Tek taraflı hiç bir şey adil olamaz zaten. Annem anka kuşunun hikayesini anlatmıştı küçükken. Bazı şeyleri anlayana kadar hep bir şekilde küllerimden doğmayı bekledim. Yalanmış. Yaktığım sigaralar küllerinden doğmayınca anladım. Yanılgılar tokat darbesi yaratınca sendeleyerek kalıyormuşuz. Ne doğru düzgün ayakta ne de yerde. Geç öğrendim. İliklerime kadar sızlıyorum. Şu sıralar yazdıklarımda cümlelerin birbirine uyumunu umursamıyorum. Ne nerde olmalıymış bilmiyorum. Sadece susmak istemiyorum. İçimdeki cehennem bir yerlere geçsin ve hafiflesin istiyorum. Anlayacağın dik durmak için verdiğim savaşlar sonucu omurgam yara bantlarıyla dolmuş. İzmaritlerin arasında ruhum kalmış. Küllüğü uzat.
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.