Bir evde kaç kişiyiz, bedenimiz dışında ruhumuzun hareketleri nasıl? Hangimiz bir diğerimizin sesi oluyor ya da hangimiz ağzını kapatıyor diğerinin. Sevgiden geçiyorken yolumuz kim bizi tohumsuz bırakıyor kara topraklarında. Ya da; aniden kimin gözleri yeşertiyor çorak toprağımızı. Aynen böyle insan sınırlarının bitmez tükenmez yaşantısı. Kerime, Nezihe, Mehmet, Bekir, Şeriye Kâtibi... Hepimiz birbirimizin güneşi yahut karanlık gecesiyiz. En ağır imtihanımızı sevgiden veriyor, mahrum bırakılıyoruz. Sevgisiz kalan aç yüreklerimiz başkalarının saf dünyasına bir yılan gibi kıvrılıyor. Biz biraz Hâbil biraz da Kâbiliz...