Yaklaşık üç yüzü bulan karekterleri biribirine bir dantel titizliği bağlayan yazarın zekâsına hayran kadim . Geniş bir Zaman ,mekân ve tipoloji kullanmasına rağmen, hicbir kopukluk olmayan akış ise gerçekten olağanüstü . Roman bölümlere ayrılmayarak âdeta bu akıcılık daha bir pekiştirilmiş.
Romanın karakterlerinin bir kısmının "Dışarıdan bakıldığında imrenilesi bir hayatı olduğu sanılsa da, mutluluğu bulamamış" insanlar olduğu, hatta bir çoğunun
Müge Anlı programlarından fırlamış kadar marjinal olduğunu özellikle belirtmek gerek :))
Belkide bir açıkhava tımarhanesinde yaşıyoruzdur ."Zaten şu geçmişi boklu dünyada kim akıllı kim deli, hiç belli değil"
Romanının sonu ise sürpriz ve bir o kadar trajik final ile bitiyor
Bir kitap sever olarak Favori karakterlerim: Hilmi ziya bey, Menderes Bakış ve Mukbil bey
Sık sık bunalıma girip, evde pijamalarını giyip,portatif plakta dinlediği musıki eşliğinde kitap okuyan:" Hilmi Ziya Bey"
Kalbur üstü Çağdaş dünyadan kendini doğanın kucağına atıp, doğal kabul ettiği tek şey olan kitaplar ve dergilere sığınan "Menderes Bakış" (her ne kadar sonradan cıvıtmış olsa da)
Üç duvarı boydan boya kitaplık olan yalnızlık odasında kitaplara sığınan Kimyager Mukbil Bey 'e yer yer gıpta ettim