İran'da belediye otobüsü şoförlüğü yapan Yunus, sendikasıyla birlikte daha iyi çalışma şartları için bir eyleme katılır. Politikayla çok ilgisi olmasa da bu eylemden sonra bazı konularda sınırları zorlanmaya başlar ve ertesi gün kendisine laf söyleyen birine patlar. Tutuklanarak siyasi mahkumların kapatıldığı Evin cezaevine götürülür.
Kitapta Yunus'un cezaevindeki günlerine, İran adalet sistemine göz atarken, aynı zamanda geriye dönük hatıraları ile İran devrimi öncesine ve sonrasına da tanıklık ediyoruz. Bir ülkenin insanlarının dönüşümünü, devletin olayları zorla, işkence ile nasıl istedikleri gibi yönlendirdiğini en açık haliyle gözler önüne seriyor.
O kadar akıcıydı ki iki oturuşta okudum kitabı. Ayrıca betimlemeleri çok güzel ve yerindeydi. Herşey gözümün önünde tek tek canlandı.