Gönderi

Suçumuz Neydi?
Cafer bin Ebi Talib (radiyallâhu anh) söz aldı: "Ey Necaşi! Bu gelenlere sorun; Biz köle miyiz ki, bizi tutup, evlerimize götürmek istiyorlar? Biz haksız yere birinin kanını mı akıttık da bizi kanı dökülenlere teslim etmek mi istiyorlar? Biz halkın mallarından haksız yere aldık da, bu malları geri vermemiz için mi bizi götürmek istiyorlar?" Müşrikler heyetinin sözcüsü Amr ibn As, bu sorulara, "Hayır, onlar köle değil, şerefli ve hürdürler, kimsenin haksız yere bir damla kanını dökmüş değillerdir; üzerlerinde kimsenin bir kırat hakkı da yoktur" şeklinde karşılık verdi... Cafer (radiyallâhu anh), Tevhid'in Mekke dönemini Necaşi'nin önünde özetleyivermişti. Gerçekten neydi mü'minlerin suçu? Adam mı öldürmüşlerdi, kan mı dökmüşlerdi, birine zulüm mü etmişlerdi, haksız yere mal mı çalmışlardı? Neydi suçları? Tarih boyunca mü'minler hiçbir zaman bu tür suçlarla suçlanmışlar mıdır? Asla! Onlar kimsenin canına, ırzına göz dikmemişler ve kimseye en ufak bir haksızlıkta bulunmamışlardır. Böyleyken, tarihin yüzünü karartan işkenceler ve vahşetler de hep bir Allah'ın mü'min kullarına reva görülmüştür. Neden? Sadece, bir Allah'a iman ettikleri için, müşrikler gibi Allah'a şirk koşmadıkları için, müşriklerin uydurma ilahlarını ve putlarını reddettikleri için, müşrik ileri gelenlerin, müstekbirlerin önünde yere kapanmadıkları, bel bükmedikleri, yalnızca Alemlerin Rabbi'nin huzurunda rükûya ve secdeye kapandıkları için... Tarih boyunca mu'minlerin boyunlarına demir halkalar geçmesine neden olan yegane suçları budur.
Sayfa 282Kitabı okudu
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.