Kitap, II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz Büyükelçiğinde, Alman İstihbaratı için para amaçlı çalışan "Çiçero" kod adlı Elyesa Bazna'nın hayat hikâyesini anlatıyor. Yazar ilk olarak Alman Büyükelçiliğinde çalışan bir kavas iken sonrasında İngiliz Büyükelçiliğinde işe başlıyor. Yazarın aynı zamanda karısı ve dört tane çocuğu var ancak o, onları önemsemeyerek işine devam ediyor. Burada Büyükelçi Sir Hughe'nin kavaslığını yapan Elyesa Bazna, yüklü bir miktar para karşılığı Alman İstihbaratı için çalışmayı kabul ediyor ve İngiliz belgelerini Almanlara satıyor. Bu belgelerde Overlord Operasyonu dahil pek çok belgeyi fotoğraflıyor. Belgeleri fotoğraflayabilmek için adı Leica olan bir fotoğraf makinesi ve makineyi sabit tutabilecek birkaç çubuk kullanıyor. Belgelere Sir Hughe'nin kasasının yedek anahtarını çıkartarak ulaşabiliyor. O bu işleri yaparken karısı ve dört çocuğunu önemsemeyerek İngiliz Başkatip Busk'un eşinin hizmetçisi olan Mara'ya aşık oluyor ama ilişkileri kısa sürüyor. Çünkü Mara onun bir ajan olduğunu anlıyor ve söylemeyeceği halde kendisinin dediklerini yapmaması durumunda onu Sir Hughe'ye şikayet edeceğini söylüyor. Aynı zamanda bu olaylar sürerken yazarın uzak akrabasının kızı olan 17 yaşındaki Esra'nın geleceğini öğrenince kıskançlık krizi geçiriyor ve kısa bir süre sonra Ankara'dan ayrılarak İngiltere'ye gidiyor ve orada bir Amerikalı ile evleniyor. Mara gidince yazar, Esra'ya lüks kıyafetler alarak ve kendisine üniversiteye gitme vaatinde bulunarak onu metresi yapıyor ancak onunla da ilişkisi çok uzun sürmüyor. Çünkü Alman İstihbaratına belge satan Çiçero'nun peşine düşmek için Corneila Kapp isimli bir Amerikan ajanı Alman Büyükelçiliğinde işe başlıyor ve Çiçero'nun izini sürmek için çalışmalar yapıyor. Bu nedenle yazar, Esra'nın güvenliği için kendisini Bursa'ya gönderiyor. Sonradan kendisi de Bursa'ya gidiyor ama yazar gitmeden önce yakalanma korkusundan dolayı kendisinin ajan olduğunu anlayabilecekleri tüm delilleri bir su kanalına atıyor ve Almanlardan aldığı sterlinler ile İngiliz Büyükelçiliğindeki işinden karısı ve dört çocuğunu bahane ederek ayrılıyor. Sonrasında Almanların verdiği sterlinler ve ikinci metresi Aika ile lüks bir hayat yaşayan yazar, ikinci el araç satışı işine giriyor ve Öztemel ile ortak bir şirket açıyor. Bu ortaklık yazarın bir otel yaptırma fikri ile son buluyor çünkü yazar ortağı ile anlaşamıyor. Sonrasında Niyazi Acar adlı bir iş adamıyla kurduğu ortaklıkla beraber Çelik Palas adını verdikleri oteli Bursa'da inşaa etmeye başlıyorlar ancak yazarın Almanlardan aldığı -İsviçre bankasının bile kandığı- sterlinler sahte çıkınca yazar iflas ediyor ve otelin yapımına devam edilemiyor. Üstelik parası için kendisiyle birlikte olan Aika da kendisinden ayrılıyor. Bu olaylar üzerine Almanlardan hak talep eden yazar, talebine olumsuz yanıt alıyor. Bu olaylardan sonra ilk eşinden boşanarak ikinci eşi Duriet ile evleniyor ve kitap hayal ettiği otelin girişinde otururken son buluyor. Eserde gerek karakter analizi gerek yazarın yapmış olduğu psikolojik tahliller ve olayları ustalıkla anlatışı bu esere farklı bir hava katmış. Kesinlikle okunması gereken kitaplar arasında yer alması gerektiğini düşünüyorum.

ÇiçeroDiello Elyesa · Elhamra Yayınları · 2019883 okunma

·

95 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kadir Akman