Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

418 syf.
5/10 puan verdi
Amacından Sapmış Bir Kurgu
Yıllar sonra yeniden polisiye bir roman okumaya kütüphane rafları arasında gezinirken Ahmet Ümit'in bu kitabının göze çarpan kapağı sayesinde karar verdim ama iyi mi ettim emin değilim. Hikâyemiz 2013 yılının son gününde yılbaşı gecesi Tarlabaşı'nda bir erkek cesedinin bulunması ile başlıyor. Devamında ise Başkomiserimiz Nevzat ve ekibinin cinayeti çözmek için yürüttüğü soruşturmayı ve gelişen olayları okuyoruz. Kitap genel olarak okuyucuyu yormayacak sade bir dille yazılmış, kurgu biraz klasik olsada akıcı denebilecek bir anlatıma sahip. Ancak bununla beraber betimlemelerde ve anlatımda o tatmin edici derinlik ne yazık ki yakalanılamamış. Yazar İstanbul'un bu hiç tekin olmayan arka sokaklarında birçok konuya dikkat çekmek istemiş. Bunların en belirgin olanı kadınların zorlu hayat mücadeleleri ki yazar bunu tek bir cümleyle özetlemiş aslında: "Bu memlektte kadınların eti de canı da sudan ucuzdur." (Sayfa 270) Bunun yanı sıra suçun binbir çeşi bu tarihi semtin sokaklarına tamamen sinmiş. Yolsuzluklar, aptal mafya raconları, rant kavgaları ve tabiki dini imanı para olanlar ve uğruna mahvettikleri hayatlar... Ancak rahatsız edici kısım ise türü polisiye olan bir kitapta okurun gözüne sokulmaya çalışılan siyası olaylar. Evet 6-7 Eylül ve Gezi Parkı Olayları'ndan bahsediyorum. Kitabın Gezi Parkı Olaylarından hemen sonra yazılmış olması mı buna bir etken bilmiyorum ancak okuduğum şeyin bir cinayetin etrafında gelişen olaylar olması gerekirken siyasi diyaloglar içermesi hoş değildi. Elbette yazarın bu konular hakkında bir görüşü olabilir. Buna kimsenin bir itirazı olmaz ancak bunun yerinin burası olması gerektiğini sanmıyorum. Kitabın bir polisiye olduğunu düşünürsek siyası olayların kurgunun önüne geçilerek dallandırılıp budaklandırılması kurgunun zayıf kalmasına neden olmuş. Yazarın 6-7 Eylül Olaylarından zannımca fazla etkilenmesi Beyoğlu'nun tarihini yalnızca Rumlara indirgemiş. Rum mimarisi, Rum yaşamı, Rum insanı ballandıra ballandıra anlatılmış. Yazar tarafından bir işgalci olarak nitelendirilmediğimiz kalmış. Bunun yanı sıra yazar açıkca kendi görüşünü baskın bir şekilde okura işlemeye eylimi içerisinde. Devletin ve polisin bütün bir kitap boyunca itibarsızlaştığını ve aşağılandığını görüyoruz. Devlet görevini yapmıyor ve güya adaleti dağıtan farklı gruplar yazar tarfından olabildiğince yüceltiliyor. Tabi bu grupların içeriğide oldukça karışık. Her tür insan kabul edilebilir, cinsel yönelimi farklı insanlara saygı duyulabilir ancak dağdan inen bir teröriste kusura bakmayın hoş görü gösteremeyiz. Kaç tane askerin polisin kanının elinde olduğu belli olmayan birini nasıl bir melek gibi tasvir edebilirsiniz ki? Kitapta ortada bir suç varsa kesin olarak bu devleti maal edilmiş. Ancak unutulmamalıdır ki devleti yönetenler, geçici şahıslardır ve devlet kutsaldır. Bir devleti oluşturan milletken devlet iktidari ele geçirenler yüzünden aşağılanamaz. Bunun milleti aşağılamaktan ne farkı var. Hikâyenin tamamı bir polisin gözünden anlatılsada polis için hep bir aşağılama mevcut. Devlet asla görevini yapmaz ve poliste bu yolsuzluklara göz yuman belkçidir. Kitaptaki Başkomiserin mesleği önüne gelen herkes tarfından aşağılanıyor ancak polisimiz ağzını acıpta tek bir kelime etmiyor. Nevzat karakteri neyi temsim etti bilmiyorum ancak kesinlikle bir polisi temsil etmediği ortadaydı.Yazar kurguyu yazarken ne düşündü acaba, polisi bir polisin gözünden daha iyi mi aşağılayabilirim? Bunun dışında kitapta arayıpta bulamadığım bana göre çok büyük bir eksiklik var. Polisiye denilince akla ilk gelen kriminal olaylardır. Çünkü polisiyeyi polisiye yapan bu teknik terimlerdir. Ancak kitapta Zeynep'in kriminolog oluşundan ileriye gidilmemiş. Yazar keşke siyasi olayların detayına inmek yerine kurgusuna odaklanıp hikâyeye bir derinlik kazandırmaya çalışsaymış. Neticede başlıkta da dediğim gibi kurgu amacından çıkmış, bir cinayet kitabı olmaktansa çok başka şeylerin savunuculuğunun yapan bir şeye dönüşmüş.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,8bin okunma
·
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.