Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bulmaktır Kendini; Vuslât
●Birşey var sende dedim bir şey Sende olup senin görmediğin benim gördüğüm birşey, dedim ○Nedir? Neyden bahsediyorsun? dedi. ●Bir durur bakar mısın? tekrar, dedim. Önce biraz şaştı, tedirgin oldu, "ne olabilir ki" dercesi ifadeli bir gözle ile yavaş yavaş dönüp bakarken; ●"Kaç cana cellat, ne kadar günahkar?", diye sorduğumda; ○"Ne celladı?, ne günahkarı?, ne diyorsun? hala anlamış değilim seni, aklını mı yitirdin sen?" deyince ben; ●"gözlerin" dedim, "Kaç can alıp günaha girdi" dedim. Gözlerinde kafiyelerden parıltılar, Ikisinden beyitler Manalardan dizeler bakışlarında bir şiirsellik var Simanda Edebiyat, gördüğümde ne arar? Gözlerinin derinliklerinde kurulmuş bir darağacı, uzun uzun bakmak bir intihar. Kaçıncı jeolojik zamandan kalma bu engin, derin; okyanus gözlerin, dedim.. ○"Bilmem ki; sabahları baktığım aynaların söyleyemediğini, bana sen söylüyorsun. Sen fizyonomist misin? Jeolog mu? Edebiyatçı mı? Coğrafyacı bir kaşif mı? Yoksa Sen müneccim misin? Söyle sen nesin?, kimsin?.. Benim bana dair gafil olduğum şeylere sen alimsin, sen nerden biliyorsun bütün bunları? Kimsin?, kimsin sen? dedi.. ●"Ben gözlerinin derinliklerinde kurulmuş darağacında, uzun uzun bakarak intihar eden; ben bilmem kaçıncı jeolojik zamanda oluşmuş okyanus gözlerinde boğulan, gözlerinin beyitlerinde sarhoş, dizelerinde ayılan, bakışlarındaki şiire bayılan adamım.. Ben kör aynaların sana söyleyemediği yüzündeki ilme alim olan adamım.. Ben tam tanıdığın yerde beni bakışlarında hiç eden adamım" dedim ○Evet evet sen osun, tanıdım, bildim seni Bunca zaman nerdeydin? dedi. ● Hani! Bir ara "aklını mı yitirdin sen?" demiştin ya! Evet galiba yitikti aklım o an. Sahralarda kum fırtınasına tutulmuş bedevîler gibi aklımı yitirmiş kaybolmuştum. Ağzı susuzluktan kuruyan, çöl sıcaklığı altında ölüme ramak kalmış bir hayatla bir umut vaha arayan bedeviler gibi kendimi ve aklımı arıyordum" dedim. ○peki! buldun mu kendini?, buldun mu aklını? dedi. Ben de; ●"Gözlerinde jeolojik zamanlardan geçmiş ve oluşmuş o okyanusu bulunca, aslında çöldeki bedevinin vahayı bulması gibi aklımı ve kendimi buldum" dedim.. Bu bir kavuşma anıydı ve filmlerin ötesinde gerçek bir kavuşma anıydı. Vuslat bu olmalı evet tam da bu olmalı dedim. Çünkü bu başka bir tat, başka duygu ve mutluluktu... ○"Kendini bulmak; aslında yitik bir akla kavuşmaktır. Yitirilmiş ve yine bulunmuş bir akıl yerinde duran bir kalp ile tekrar arkadaş ve yoldaş olup bir olabilir mi? dedi. ●Bir kişiyi akıl düşünür ve hayal ederken, kalp de o kişiyi severse her ikisi yoldaş ve arkadaş olur" dedim.. Başka bir yolu yok çünkü.. ○"Peki! aklınla kalbin arkadaş mı?, yoldaş mı?" dedi.. Biraz duraksadım, yokladım içimi yeni terk etmişti ruhumu büyük bir meydan muharebesi. Aklımla kalbim yeni bitirmişti aralarındaki savaşı, sadece az bir zaman kalmıştı masada barış antlaşmasını imzalamaya. Biraz bekledim barış antlaşması imzalanınca sorduğu soruya dönüp söyle cevap verdim: ●"gözlerindeki beyitler manasındaki dizeler Bakışındaki şiirsellik Simandaki edebiyat Aklımla kalbimi arkadaş ve yoldaş yaptılar" dedim Erdal ÖZAYDIN 09.01.2022
··
207 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.