Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Adalet Ağaoğlu 1929-2020 yıllarında yaşamış, Ankara’da Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezundur. Asıl oyun yazarlığıyla bilinir ancak Çatıdaki Çatlak oyununun sahnelenmesi yasaklanınca roman yazmaya karar verir. İyi ki de böyle bir karar vermiş. Ben romanı okurken ne kadar geç kalmışım dedim hep. Kitap 1973 yılında yayımlanmış. Yer yer otobiyografik ögeler taşıyor. ( Aysel karakterinin benzer yaşanmışlıkları) Ölmeye Yatmak, yazarın Dar Zamanlar üçlemesinin ilk kitabı. Kitap, üniversitede profesör olan Aysel’in bir otele gidip soyunup yatağa yatarak ölümü beklemesiyle başlar. Bu bekleyiş saatlerden ibarettir ama Aysel bu saatler içinde hayatını gözden geçirir. Kendiyle hesaplaşmaya başlar. Kendine yabancılaşmıştır çünkü. Hep içine sıkışıp kaldığı dar geleneklerden, baskılardan, zihinlerden kaçıp kurtulmaya çalışırken kendisi olmayı unutmuştur çünkü. Hayatı boyunca var olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Bunun da tek yolunun başarmak olduğunu öğrenmiştir. Hep çalışkan ve başarılı olmuştur bu yüzden. Ankara’nın küçük bir kasabasında bir köy okulunda ilkokul öğrencisi olduğu yıllardan başlar zihninden geçirmeye yaşanmışlıklarını. Çocuklar bir müsamereye hazırlanıyorlardır. İdealist, Cumhuriyeti ve Atatürk’ü seven ve öğrencileri de böyle yetiştiren Dündar öğretmenin yazdığı bir oyun bu. Bundan sonra iç monologlar, bilinç akışı, gibi tekniklerle Dündar öğretmenin öğrencilerinin yaşamı anlatılır. İlkolu bitirdikten sonra bu kasabadan ayrılarak eğitimine devam edebilen Aysel, kaymakamın oğlu Aydın, Ertürk ve Ali. Bir de okuluna devam edemeyen, köyde kalan diğer öğrenciler. ( Erkekler tarlada çalışıp eve ekmek getirmeye başlar, kızlar çocuk yaşta evlendirilir) Bu çocukların lise ve üniversite öğrenimi gördükleri yıllar boyunca yaşadıklarını anlatır yazar. Karakterlerin her biri bambaşka yolcularıdır hayatın. Bu da romana zenginlik katmıştır. Bu arada anlatıcı sürekli değişir. Bazen otel odasındaki Aysel’i dinleriz bazen çocuk Aysel’i bazen günlükleri aracılığıyla Aydın’ı bazen de mektupları yoluyla Semiha’yı, Behire’yı Namık’ı…. Aysel’i geleneksel bir Türk köylüsünden profesör Aysel’e dönüştüren süreç. Bu Aysel’in kadınlığını, özgürlüğünü, kendini keşfetme sürecidir. Kadın, kadın olmadan önce insandır ama bunu anlamayan bir babanın kızıdır o. Eteği uzundur hep diğer arkadaşlarından, uzun örgülü saçlarını bile kestiremez. Bu yüzden ona okul tiyatrolarında hep köylü kadını rolü verilir. Çok mücadele eder içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için. Modern ve cumhuriyete yakışır bir Türk kadını olmak için. Çok bunaldığında Atatürk’ü düşünür hep onun fikirlerine sığınır. Yazar bize 1938-1970 yıllarını anlatıyor. Bu yıllarda karakterlerin yaşadıkları üzerinden ülkemizin içinde bulunduğu durumu da gözler önüne seriyor. II. Dünya Savaşının etkileri, fakirlik, karaborsacılık, Cumhuriyeti ve Atatürkçülüğü yanlış anlama, bir yandan modernleşmeye çalışılırken bir yandan geleneklerin içinde boğulup kalma, erkeğin kadına bakış açısının bir türlü değişememesi( kadını hep cinsel bir nesne olarak görme, bu isteklere cevap vermeyen kadını yeterince modern olamamakla suçlama Aydın’ın Aysel’e yaptığı gibi.) Ekonomik durumun toplumsal yapıya ve sosyal ilişkilere etkisi, kadın erkek eşitsizliği, ülkenin siyasi ve sosyal değişimi, farklı fikirlerin çatışmasından kaynaklı hayatların altüst olması…. Ölmeye Yatmak ele aldığı konu bakımından, kullandığı anlatım teknikleri bakımından( iç monologlar, bilinç akışı) farklı edebi türleri birarada barındırması bakımından( anı, mektup, günlük) çok zengin bir roman. Ben çok sevdim. Serinin diğer kitapları Bir Düğün Gecesi ve Hayır ile devam edeceğim. Herkese çok okumalar arkadaşlar.
Ölmeye Yatmak
Ölmeye YatmakAdalet Ağaoğlu · Everest Yayınları · 20194,216 okunma
·
2.600 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.