Cahit Zarifoğlu: kendi namına yakışır "Buz Dağına Şiir yazan şair" bir şiir tarzına sahiptir. Cahit Zarifoğlu denilince akla imgeler gelmeli ki şiiri bir imge denizidir. Şair, görülenin arkasındakini yazmış ve bunu yazarken o kadar imge kullanmış ki şairin tahayyül ettiğini gerçekten bulmada çok zorlanıyorsunuz ve hatta çoğu zaman bulamıyorsunuz. Bu nedenle şiirleri tek seferden ziyade birçok kez okunmalı diyorum naçizane görüşüm.
Şair, İslami imgeleri, tarikat usullerini ve hatta öyle ki İslami repertuarının yanında Batı repertuarını da iyi bilmektedir. Bu yüzden anlattığı şeyleri çok geniş bir çerçeveyle ve muhteşem büyüklükte bir hayal dünyasıyla ifade etmektedir. Bu sebeple şairi anlamak için İslami imgeleri ve tarikat usullerinin yanında Batı ilmine de vakıf olmak gerekir ki ona göre şiiri analize etmek lazım.
İşaret Çocukları
Yasin okunan tütsü tüten çarşılardan
Geçerdi babam
Başında yağmur halkaları
Anam yeşil hırkalar görürdü düşünde
Daha ilk güzelliğinde
Alnını iki dağın arasına germiş
Bir devin göğsüne benzer
Göğsünden dualar geçermiş
Çarşılar ellerinde ekmek iğneleri
Cami avlularına açılan
Havuz sularına kapılan çocuklar
Görmeden güneşin bütün renklerini
Götürmezlerdi dükkandaki babalarına
Ocaktan akan kaynar yemekleri
Nenelerinin koyduğu avuç taslarına