İvan İlyiç hırsları olan bir öğrencidir ve Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, hırsının da yardımıyla kendine çevre edinip sulh hakimi olarak atanır. Öğrenciyken hedeflediği ne varsa elde eden İvan İlyiç, bu memnuniyetin vermiş olduğu rehavetle çok da düşünmeden bir evlilik gerçekleştirir. İlk başlarda evliliği beklentilerini karşılarken, ilk çocuklarının doğumuyla aksi, huysuz ve memnuniyetsiz birine dönüşen eşine katlanamadığında kendini daha fazla çalışmaya adar. Ancak zamanla bulunduğu pozisyondaki kazancı yetmez ve daha iyi bir yerde daha iyi bir mevkide çalışmaya başlar. Yeni bir şehir, yeni bir ev de gerektirir. İşte bu taşınma sırasında geçirdiği ufak bir kaza sonucu, günden güne daha da kötü hale gelen sağlık durumuyla ölüm döşeğine mahkum kalır. Tolstoy'un kalemine bu kitapla bir kez daha hayran kaldım. Daha öncesinde İnsan Neyle Yaşar? kitabını okumuştum ve ondaki öykülerin de her birini çok sevmiştim. Bu kitabı da insanlık dersi niteliğinde bir kitap. Yazarın toplumun çürüyen yanlarını ele alış ve bunu anlatış şekli çok güzel. Sizi hiç sıkmıyor ve anlatmak istediği şeyi nazikçe adrese iletiyor. Bu kitabında da değindiği konu şu: İnsanın en yakınım dediği kişilerin, öldükten sonra arkasından üzülmek yerine, yokluğunda elde edecekleri avantajları düşünmesi. Bu en yakın arkadaşınız da olabilir, eşiniz de. Gerçekten de böyle durumlarda insanların iki yüzlülüğü, daha toprağınız soğumadan ortaya çıkıyor. Keyifli okumalar...

İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Kızıl Panda · 202145,2bin okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Zeynep Aksümer