🔹️Dört tavuk, bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çalarlar.
🔸️Yumurtayı kümese getirdiklerinde, diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşünürler.
🔹️Zaman geçer, yumurtayı getirenler de unuturlar, onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğuna inanırlar.
🔸️Günün birinde kuluçkaya yatan bir tavuğun altındaki o yumurta kırılır. İçinden simsiyah kanatlı, ilginç gagalı tuhaf bir tavuk çıkar.
🔹️Herkes şaşkın, mutludur; böylesini ilk defa görmüşlerdir.
🔸️Anne tavuk, yavrusuna dersler vermeye başlar: "Bak yavrum, yerden bulduğun böceği şöyle ye! Arpayı buğdayı böyle ye!."
🔹️Anne tavuk her geçen gün yeni şeyler öğretir yavrusuna; tehlikelere karşı nasıl davranılacağını da..
🔸️Büyük yumurtadan çıkan ilginç gagalı yavru tavuk, annesinin her söylediğini yapmakta, büyüdükçe de güzelleşmektedir.
🔹️Oldukça uzun kanatları vardır. Diğer tavuklar onun kanatlarına kıskançlıkla bakmaktadır.
🔸️Bir gün anne tavuk yavrusuna havadan gelen tehlikelere karşı kendini nasıl savunacağını anlatırken yavrunun gözü, gökyüzünde çoook yukarılarda süzülerek ihtişamla uçan başka bir canlıya ilişir.
🔹️"Anne bu ne?" diye sorar.
🔻Anne tavuk;
🔸️"Ha o mu? O kartal yavrum, kuşların padişahı."
🔹️"Ne de güzel uçuyor!.." deyip iç geçirir yavru tavuk.
"Evet yavrum.
🔸️Ama sen sakın ona özenme! Asla onun gibi olamazsın. Senden önce baban, deden, amcan hepsi ona özendi ama hiç biri onun gibi uçamadı.
🔹️Sen bir tavuksun ve bir tavuk gibi yaşamalısın."
🔺️O günden sonra küçük tavuk, ömrü boyunca arka bahçede kartalın ihtişamlı geçişini izleyip iç çeker ve her defasında,
🔹️"Keşke ben de bir kartal olup uçabilseydim." diye hayıflanır.
🔸️Ve bir gün siyah uzun kanatlı büyük tavuk, ihtişamlı kartalı izlerken ölüp gider.
🔹️Onu bir tavuk gibi defnederler.
🔸️Oysa ölen bir kartaldır . . .
🔻Etienne de La Boétie "Gönüllü
Kulluk" kitabında der ki:
🔹️"Eğer iki kuşak köleleştirilirse, bundan sonra gelen kuşak özgürlüğü hiç tanımadığı, görüp bilmediği için pişmanlık duymadan hizmet eder ve ondan öncekilerin zorla yaptıklarını seve seve yerine getirir."
🔺️Bilinçsiz ailelerin ve iktidar baskısı altındaki toplumların çocukları kulluk, kölelik düzeni içinde büyütülüp eğitilirler.
🔸️Siyasi iktidarlar en küçük bir eleştiriye, protesto gösterisine tahammül edemezler; onlar gibi düşünmeyenler suçludur, haindir.
🔹️Dolayısıyla bu insanlar da siyasal iktidarı eleştirmeye yönelik herhangi bir eyleme kalkışamazlar.
🔸️Böyle bir eylemin gerektirdiği özgün düşünceden, özgür iradeden yoksundurlar. Kurulu düzeni sevip benimserler ve sürdürdükleri yaşamın dışında başka yaşam biçimleri olduğunun ya da olabileceğinin farkına bile varamazlar.
🔹️Oysa insanların, içinde bulundukları durumu doğal karşılayıp benimsememeleri, hep daha iyiyi, daha güzeli amaçlamaları için onlara belli değerler, onur, erdem gibi insani davranış kalıpları aşılamak gerekir. 🔸️Çünkü bilimsel ve özgür düşünen, aklını öne çıkaran, sorgulayan, gerektiğinde hesap soran bireylerin oluşturduğu toplumların geleceği çok daha güven içinde olacaktır...!!!!
🔹️Bu gönüllü kulluğun yok edilmesi, özgür bireylerin yetiştirilmesi yine yönetenlerin elindedir.
🔸️Yani KİŞİLER, isterlerse kartal, isterlerse tavuk yetiştirirler...!!!
🔺️AİLELER; kartal yetiştirmek istemiştir.
DÜNYAYI YÖNETENLER ise; kartallara düşman; onlar tavuk beslemek istiyor.
🔻İÇİNİZDEKİ KARTAL OLMA ATEŞİ HİÇ SÖNMESİN.
*FİKİR HÜR OLMAZSA; BEDEN TUTSAKTIR.*