"Kendi isimlerini yüceltmek için kiliseler ve katedraller yaptılar, onları ipek kumaşlarla ve saf altınlarla bezediler, senin seçilmişlerini de buz gibi sokaklarda yoksul ve çıplak halde bıraktılar. Havayı tütsü dumanı ve mum alevi ile doldurdular, ama sana inananların midelerini ekmeksiz bıraktılar. İlahiler ve methiyeler ortalığı doldurdu, ama öksüzün çığlığını yada dulun hıçkırıklarını duyan olmadı."
"Kurtlar gecenin karanlığında dişi koyunu avlar, ama kanının izleri şafak söküp güneş yükselene kadar vadinin çakılları üzerinde kalır."
Kitaptan alıntı yaptığım su iki paragraf, zaman değişir, şahıslar değişir ama zulüm değişmezin en güzel örneği...