Lütfen bu iletiyi geçmeden önce 5 dk ayırıp okur musun?Merhabaaa değerli okuyucu...
Nasıl başlasam bu kitap incelemesi için bilemiyorum ama tek bildiğim şu ki ne yazsam bu kitap için duygularımı yatışmayacak...
Ah Zeze ah! Seni nasıl anlatmalı? Yüreği büyük kendi küçücük olan çocuk! Büyüklerin dünyasında her sıkıntıda haylazlığı bahane edilerek dayak yiyen ve zekası ev içinde keşfedilmeyen kaşif... Bir çocuğun dünyasının ne kadar büyük, hayal gücünün ne kadar sınırsız olduğunu bizlere hatırlatan Zeze...
Birçok okuyucu bilir ki, bazı kitapları sadece okumayız. Ruhumuzu, kalbimizi, aklımızı ele geçirirler. Genelde kitabın son sayfasını kapatır, rafına yerleştirir sonra hayatımıza devam ederiz. Bazı kitaplar ise son sayfası kapandıktan sonra kitap olmaktan çıkar. Gelir kocaman bi yumru olur, boğazına düğümlenir, kocaman bi tekme vurur kalbine, yetmez, küçük bir çocuk gelir ruhuna tırnaklarını geçirir ne yaparsan yap izini geçiremezsin. Bu kitabı okumadan önce bambaşka birisindir, okuduktan sonra bambaşka bir insan olursun. Üstünden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala etkisinden kurtulamadım. Zeze hala benimle yaşıyorsun...Hem de Portuga'n ile birlikte. Ve bir temenni : Umarım günün birinde herkes Portuga'sını bulur.Hepimizin bir yerlerden adını duyduğu, kitabın eski basımından da hatırlayacağınız üzere elinde leziz bir şeker portakalı tutan küçücük bir afacan, Zeze... Kendi küçük ama kalbi ve hayal dünyası kocaman olan bir çocuk. Söylediklerine büyüklerin bile akıl sır erdiremediği, çok özel bir ruh. Uzun bir süre kitap okuma fırsatım olmamışken bir anda karşıma çıkan ve bana ilaç gibi gelen bir öykü bu. Bazı kitaplar vardır insanın ruhuna dokunur kağıt üzerinde kalmaz. İşte 'Şeker Portakalı' da benim için böyle bir kitap oldu. Kitabı ilk okuyuşumdu ama eminim ki son olmayacak.
Ve son olarak:
Bir insanın içi nasıl ölür diye sorsanız bu kitabı okuyun derdim. İnsan nasıl koşulsuz sevilir, saf şefkatı nasıl öğrenir diye sorsanız yine bu kitabı okuyun derdim.. Sevgili Zeze.. Seni bu kadar geç tanıdığım için özür dilerim. Seni çok seviyorum demeye geç kaldığım için de özür dilerim. Seni çok seviyorum. İnanmazsan yemin bile edebilirim..
~Keyifli okumalar değerli okuyucum