Ah benim Tolstoy'um ...
Üçlemenin ilk kitabı olan çocukluğum beni böyle etkilerken diğer iki eserin için neler hissedeceğim hiç bilmiyorum.
Yarı otobiyografik olan bu kitabı okumaya başladığım andan itibaren sanki Tolstoyun hayatının içinde yaşadım resmen. Zor bir çocukluk geçirdiğini anlıyoruz . Annesini kaybettiği dönemini anlattığı bölümler etkileyiciydi.
Aile kavramı,dönemin sosyal yapısını anlamak, aşk,çocukluğa dair o saf duygular romanın merkezinde yer alıyor.Çocukken etrafımızda olan olayları algılama biçiminin ne kadar ortak ,benzer olduğunu da gözler önüne seriyor.Örnek vermem gerekirse şu cümle : “Çocukken hep büyükler gibi davranmaya çalışırdım.Çocukluktan kurtulduğum zaman da hep çocuk olmayı özledim.
Bir yazarin otobiyografisini okumak bence diğer kitapları için aşırı önemli oluyor.
İyi okumalar dilerim