Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kitabın yazarı kitabın bu bölümünde (sayfa 58-71) aslında toplumsal tanımlama ve etiketlemenin eylemleri nasıl nitelendirdiğimizi ve bu eylemlere nasıl reaksiyon gösterdiğimizi etkilediğini söylüyor. Buna şöyle bir örnek veriyor; 1960'lı yıllarda polisin ev içi şiddeti görmezden geldiği, kurbanların zaten mahkemede ifade vermeyi reddettiği, bu sebeple mahkemelerin mahkum edemediği, etse de az ceza verdiğini söyleyerek ev içinde olup biteni görmezden gelmeyi meşrulaştırdıklarını ancak ne zaman ki 1970'lerde örgütlü kadın grupları medyanın ilgisini bu konuya çekti, yeni düzenlemeler geliştirildiği, daha fazla şikayet yapıldığı, tanıkların ifade vermeye daha istekli olduğu, bunların sonucunda da polisin ev içini görmezden gelmemesi. Yazar bizim aslında içimizden doğru olmadığını hissettiğimiz ancak toplum tepki vermiyor diye tepki veremediğimiz konularda dikkatimizi çekecek belirgin bir olaya kadar ne kadar edilgen olabildiğimizi anlatmaya çalışıyor ancak bu bölümü şöyle kendi hareket alanımız içinde etken olabileceğimizi belirterek sonlandırıyor; "Toplumsal kurallar bütünüyle yönetilen, birbiriyle bağlantılı roller derlemesi olarak anlamanın değeri büyükse de, bazı rol performanslarının önemli bir doğaçlama alanı sunduğunu ve yorumlama sürecinin hiç durmadığını her zaman hatırlamalıyız."
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.