Tövbe, insanoğluna Cenab-ı Mevlâ’nın verdiği en büyük nimetlerden biridir. Çünkü insan hata yapar, günah işler ama bir uyarı, yakınlarını alıp götüren ecel onu sarsar, pişman olur. İşte bu pişmanlığı ebedi hayat için kıymetli yapan şey tövbedir. Allah Tealâ da tövbe kapısını hep açık tutacağını bildirmiştir.
Meşhur alimlerimizden İmam Nevevî, Riyazü’s-Salihîn adlı hadis derlemesinde tövbe için şunları söyler: “Alimler ‘günahın her çeşidinden tevbe etmek gerekir’ demişlerdir. Eğer günah, kul ile Allah arasında olup kul haklarıyla ilgili değilse, bu günahtan tövbenin üç şartı vardır:
Birincisi günahtan tamamen uzaklaşmak. İkincisi günahı işlediğine pişmanlık duymak ve son olarak da bir daha dönmemeye kesin karar vermektir. Bu üç şarttan biri bulunmazsa kişinin tövbesi sahih olmaz. Eğer günah kul hakkı ile ilgili olursa, ilk üç şartla birlikte, hak sahibinden helallik almak da gerekir. Eğer bu hak, mal ve benzeri bir şey ise sahibine geri verir.”
~√~