Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ın sonra bu kitap konusu bakımından içimi şişirdi.
Zebercet Anayurt Otelinin katibidir. Babasından aldığı bayrağı taşır. Dış dünyaya kapalı Zebercet Gecikmeli Ankara Treni ile Gelen Kadına aşık olur. Kadın tekrar gelecek diye odasını kimseye vermez, hatta odasında yatıp kadının hayaliyle cinsel arzularını gerçekleştirir. Artık bir amacı olan Zebercet dış dünyaya karışmaya başlar. Kılık kıyafetine bakar. Zamanla kadının gelmemesiyle beraber Zebercet'in sapkın duyguları ortaya çıkar. Daha doğrusu zaten sapkın bir karaktere sahip. Ortalıkçı Kadını istismar etmesi ve daha sonra onu ve kedisini öldürmesiyle sarpa saran yaşama tek çıkış yolu ölümdür. Tabii ki konu burada söylediğim tek cümle kadar basit işlenmedi.
Postmodern Tekniklerle işlenerek otelin ve içindeki kişilerin geçmişi ile harmanlanarak anlatıldı. Rahatsız edici bir roman. Herkese hitap etmeyebilir. Postmodern anlatı yoruculuğu ( Ben severim) ile kasvetli konu birleşince zorlayıcı bir okuma olabiliyor.