Zülfü Livaneli kaleminden yine güzel bir kitaptı. Amerika'da yaşamış bir Anadolu Rumu olan Elia Kazan'ın hikayesi...kitabı bitirdiğimdeki hissiyatım aidiyet duygusunun ne muazzam bir duygu olduğuydu.Livaneli yine bir yere dokunmayı başarmıştı.İnsan hiç görmediği bir kültürü hiç bilmediği toprakları özler mi? Onca başarı,Oscar heykelciğine rağmen mutlu muydu Elia Kazan? Nereli olarak kabul etmişti o ödülleri ya da içinden kimlere ithaf etmişti? Toplumlar insanlardan oluşuyordu ama insan onun bir parçası hissediyor muydu kendini? Peki ya Livaneli'ye ne demeli sürgün olduğu ve kaçak pasaportla kaçtığı ülkeye milletvekili olmak,kırmızı pasaport hakederek geri dönmek ondaki aidiyet duygusu peki o nereli hissediyor kendini belki de Elia ile kurduğu muazzam dostluk bu duygunun temeli üzerine inşa edilmişti. Okunmalı sevgili okur...