Daha önce lise yıllarında okuduğum bir kitaptı. Ama bazı kitapların ikinci kez okunmasında hem fikirim.
Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon efsanevi gizli örgüt İlluminatinin -Galileo zamanından beri Katolik Kilisesinin bağnaz inançlarını lanetleyerek bilimin yararlarını yücelten- hala faaliyette olup cinayetler işlediğini öğrenince şok geçirir. Parlak bir fizikçi olan Leonarda Vetra cinayete kurban gitmiştir. Tek gözü oyulmuş ve göğsü örgütün sembolüyle dağlanmıştır. CERN bilim adamlarının son buluşu güçlü ve çok tehlikeli enerji kaynağı karşı madde çalınmış ve yeni Papa seçiminin gerçekleşeceği gün Vatikan Şehrinin altına saklanmıştır. Langdon, Vetranın meslektaşı ve aynı zamanda kızı olan Vittoria ile medeniyeti yok olmaktan kurtarmak amacıyla Roma sokaklarında ve kiliselerde soluk soluğa koşuşturarak 400 yıllık izi sürerek Illuminatinin izini bulmaya çalışırlar.
Bu sefer din ile bilimi bir savaş halinde işlemiş yazar. Zaman geçtikçe bilimin nasıl dinin yerini aldığına değinmiş. Belki de inancın kalbe değil de akla olduğu farklı bir din anlayışı göstermek istemiş okuyucuya. İlginç bilgiler vermesinin yanında soru işaretleri de yaratan bir kitap. Kurgusu, anlatımı ve sürükleyiciliğiyle elinizden bırakamayacaksınız.