1850 civarında Osmanlı İmparatorluğunda bir kilometrelik bile demir yolu yoktu; oysa Avusturya-Macaristan’da bini aşkın, Britanya’da on bine yakın kilometrelik ray sistemi vardı. Yüzyılın sonuna doğru Osmanlılar hızla demir yolu döşemeye giriştiler ama onlar için önemli olan payitahtı Avrupa merkezlerine bağlamak değil, imparatorluğun muazzam genişlikteki topraklarını birbirine bağlamaktı. Başlangıcı cesaret kırıcı olsa da Nagelmackers’ın projesi arzu edilen etkiyi göstermişti. Beş yıl içinde Osmanlı demiryolları İstanbul’a tam hizmet verir hale gelmiş, Avrupa’nın demiryolu ağıyla birleşmişti. Nagelmackers 1905’te öldüğünde, Paris’te trene binip yatakta yatarak Osmanlı payitahtına ulaşmak mümkündü.