Konusu: Tanıtım bülteninden;
“Karısını kaybettiği trafik kazasından beri Ogi’nin bedeni kıpırdamıyor ama zihni gücünü yavaş yavaş topluyordu. Ona hayattaki tek yakını olan kayınvalidesi bakıyordu.”
Çukur, geçirdiği trafik kazasından sonra yatağa bağımlı kalan bir profesörün yaşadıklarını, çevresindeki isimsiz kadınlarla ilişkileri aracılığıyla anlatıyor.
İnceleme: Kitap, 2017’de Shirley Jackson Ödülü’nü almış. Benim de Kore edebiyatı ile tanıştığım ilk kitap. Kitabın konusunu çok beğendim. İnsan psikolojisi başarılı bir şekilde anlatılmış. “ben olsam ne yapardım, şöyle yapardım, böyle yapardım” düşünceleriyle okudum. Kitabın ilerleyişi güzeldi. Zavallı Ogi… İyileşmek için çaba harcarken kayınvalide engeline öyle bir takılıyor ki… Neyse anlatırsam spoiler vereceğim. Ayrıca kitabı okurken biraz bunaldığım doğrudur. Ama sonuna kadar okudum, iyi ki de okumuşum. Çevirisi biraz bana tuhaf geldi. Korece aslından direkt çeviri olduğu için böyledir diye düşünüyorum. Neyse, özetle okumanızı tavsiye ederim.