— Değişmişsiniz, efendim.
— Değiştiğimi ben de pek iyi biliyorum. Ama sizin gözle gördüğünüz değişiklik nedir?
— Şu bakımdan değişmişsiniz, efendim. Eskiden ne yaptığınızı bilirdiniz. Kendinize güvenirdiniz.
Öteki söze karıştı:
— Evet, öyle. Artık bilmiyorsunuz, kendinize güveniniz yok. Eskiden bir tek adamdınız. Bir tek adama inanılabilir. Ama şimdi birkaç adam olmuşsunuz. Birine inansak da ötekilerden korkmamız gerekir.
Sir Henry güldü:
— Bu az çok doğru. Benim suçum değil ama doğru. Uygarlık bir kişiliği parçalıyor; parçalanmaya yanaşmayan topun ağzına gidiyor.