o dünya hayatının değersiz olduğunu, dünyevî hazların kıymeti olmadığını söyler; geniş, sonsuz gökler isterdi. bunu da, yine bize kadar kalmış bir şiirinde, şöyle anlatmaktadır:
«kardeşim, beyhude ve kötü şeylerin sahasını bırak, hakikatleri kavrayıp, elde etmeye bak! ne bu dünya bizim için bir ebediyet evidir, ne de insan cihanda yenilmeyecek gibidir.
öteye gitme, biz nihayet bir küre üzerine düşmüş kararsız çizgilerden başka bir şey miyiz ki, kısılmış bir ibareden ehemmiyetsiz şeyler için, birbirimize rekabet ve haset ederiz? göklerin çevresi nemize yetmiyor ki, bu merkezde, dünyada, sıkışıp duruyoruz.»