Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

117 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba dair yazacağım ilk şey Galib'in şu beyiti idi: Âh min'el aşki ve hâlâtihi Ahraka kalbî bi harârâtihi Kitabın sonunda bir sürpriz ile karşılaştım. Son söz yerine yazar bu beyti kullanmıştı zaten. Gâlib öyle bir söz ustası idi ki, aşk deyince onun sözlerinden ictinab etmek mümkün değildi. Hüsn ü Aşk başlı başına bir aşk lügati idi. Ama "çaldımsa mîr-i mâlden çaldım" diyerek Mevlana'yı işaret ediyordu. Mevlâna ise: سینه خواهم شرحه شرحه از فراق تا بگویم شرح درد اشتیاق Sîne hâhem şerha şerha ez fîrak Tâ begûyem şerh-i derd-i iştiyâk Ayrılıktan şerha şerha olmuş bir sîne isterim Tâ iştiyak derdini şerh edebileyim diyordu. Aşk, söz söz dolaştıktan sonra sükûta vasıl olur. Eskiler füsûn, cünûn, sükûn diye bir sıralama yaparlardı. Aşk gelicek füsûn olur, ağırlaşır cünûn olur, nihayetinde sükûn olur... Kitapta beşerî aşka dair birkaç hikâye vardı. Hikaye demişken her aşk bir hikayedir. Böyle demeye getirir Mevlana. Dinle neyden hikayet etmede Ayrılıklardan şikayet etmede. Kitaptan aklıma mıhlanan bir cümleyi paylaşmak istiyorum: "Gözleri, Firavunu askerleriyle birlikte yutacak kadar derin..."
Aşkın Hâlleri
Aşkın HâlleriHüseyin Su · Şule Yayınları · 2020128 okunma
·
176 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.