Calvin'i nasıl bilirsiniz? Sorusunun hiç bu kadar çetrefil bir cevabı olacağını, Protestanlığın bu kadar ölümcül olabileceğini bilmezdim.
Birkaç yıl önce Hollanda'da sırf merakımdan bir Kalvinist kiliseye girmiştim. İçerideki kadınlar bana tehditkâr bakmıştı. Her yer aşırı sade, neredeyse hiçbir şey konmayacak kadar sade ve soğuktu. Calvin'i iyi zannederdim o sebeple hissettiğim soğukluğa şaşırmıştım. Ancak birkaç yıl sonra Zweig sayesinde 16. Yüzyılın ne mene bir yüzyıl olduğunu ve bazı şahısları gözümüzde nasıl büyüttüğümüzü anlıyorum.
Tabii ki kitabın esas meselesi Calvin ya da Castellio ya da Serveto değil, her yerde ve her yüzyılda maalesef istisnasız görülebilecek olan zalimlik ve saplantılı fikirler... Kitabı okumak insana dirayet veriyor. Zweig'in belki de en okunulası eseri iken tesadüfen okumama utandım. Önererek, överek, irdeleyerek okunsun dilerim.