Bir akşamüstü Woodstock Alaçatı’nın terasında oturup bir elinizde şarap kadehi diğer elinizde bu kitap, fonda Çağdaş Bey’in seçtiği parçalar eşliğinde birkaç sayfa okuyup başınızı kaldırıp yel değirmenlerine bakarken şarabınızı yudumlamak ve gülümseyerek anın tadını çıkarmak… Kitabı okurken her an oradaymış gibi hissettim, çok keyif alarak okudum ve okuyacak olanlara tek önerim bu, lütfen gidin ve şarabın da kitabın da tadını çıkarın.
Şimdiden keyifli okumalar!
Bir alıntıyla sonlandırıyorum:
Akılla bir konuşmam oldu dün gece;
Sana soracaklarım var, dedim;
Sen ki her bilginin temelisin,
Bana yol göstermelisin
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
Birkaç yıl daha katlan, dedi.
Nedir; dedim bu yaşamak?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Evi barkı olmak nedir? dedim;
Biraz keyfetmek için
Yıllar yılı dert çekmek, dedi.
Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim;
Kurt, köpek, çakal makal, dedi.
Ne dersin bu adamlara, dedim;
Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi.
Benim bu deli gönlüm, dedim;
Ne zaman akıllanacak?
Biraz daha kulağı burkulunca, dedi.
Hayyam'ın bu sözlerine ne dersin, dedim;
Dizmiş alt alta sözleri,
Hoşbeş etmiş derim, dedi.
(Syf 196)