Gönderi

"Hayatta bazı şeyler bilgi ve deneyimden de öte bir öneme sahiptir" düşüncesini kanıtlamak amacıyla beyne elektrotlar bağlayarak her bireye sevişmek, bir roman yazmak, bir arkadaş edinmek gibi istediği deneyimi yaşayarak hissetmesini sağlayan bir deney makinesini ele alır. Birey daha önceden belirlenmiş bir süre boyunca makineye bağlanarak yaşamak istediği deneyimi programlayabilir. Oysa, bireylerin birçoğunun hayatlarını deney makinesine bağlı olarak geçirmeyi reddedecekleri bir gerçek değil midir? Neden? Nozick bu soruya şöyle yanıt veriyor: İlk olarak bizler sadece birtakım şeyleri hissetmek değil, bunları gerçek anlamda yaşamak istiyoruz. Hissederken duyduğumuz coşku ya da mutluluk daha önceden yaşanmış bir deneyime olan inancımızdan kaynaklanır. Herhangi bir kadınla sevişmenin nasıl olacağını hissetmiş ya da hissedecek olmayı bilmekle, aynı kadınla gerçek anlamda sevişmiş ya da sevişecek olmayı bilmek aynı değildir. Bununla birlikte bizler sadece birtakım şeyler yapmak değil, var olmak herhangi bir kişiliğe bürünmek istiyoruz. Sonuç olarak, deney makinesi bizleri düşlediğimiz deneyimlerle sınırlandırır, yeni deneyimleri keşfetmek amacıyla gerçeği araştırmamıza olanak vermez. Bireyi olmak istediği duruma dönüştürebilen ya da onun için, yaşamı boyunca gerçekleştirmek istediği her şeyi yapan daha kompleks yapıdaki bir makine, bizlerin gerçeklik içinde kendi başımıza yaşama isteğimizi yerine getirmede yetersiz kalır.
Sayfa 71 - Mutlak Bireysel Haklar Düşüncesi: Robert NozickKitabı okudu
·
160 görüntüleme
Atiye okurunun profil resmi
(...) Nozick’in düşüncesine göre davranışlar üzerinde uygulanan baskılar bireyi korurken diğer taraftan saldırı, agresiflik, fiziksel zorlamalar ya da kullanılma tehditlerini ortadan kaldırır. Bununla birlikte söz konusu baskılar sadece bu türden davranışları engelleyebilir. Başka bir deyişle bütün bireyler için eşit ve tartışma götürmeyen net hakları tanımlamak olanaksızdır. Örneğin reklam yoluyla bireyi herhangi bir tüketim malını satın almaya ikna etme, bireyin haklarına tecavüz niteliği taşısaydı söz konusu hakların varlığı ya da varsa netliği tartışma götürecekti. Fiziksel zorlamanın olmaması gibi hakların negatif tanımlaması anlamına gelen eşitlik ve uyum nitelikleri, ahlâki değerlerin evrenselleştirilmesi gerekliliği yolundaki Kant’çı uygulamalar olarak düşünülebilir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.