Gönderi

Mart ayıydı. Kaplıca ülkemize çoktan girmişti. Doğa uyanıyordu, ağaçlar çiçek açıyordu ve sanki hayata yeni bir soluk geliyor gibiydi. Rasim de bu güzel bahar günlerinde aşkını itiraf etmeye karar verir. Gülnara'ya onu sevdiğini itiraf etmeye cesaret edemese de sevgisini Facebook'ta şöyle ifade etti: "Merhaba Gülnara, iyi akşamlar. Belki sana söyleyeceğim sözler senin için beklenmedikti. Belki tam tersi. beni doğru anla seni ilk günden, ilk andan, seni gördüğüm ilk andan itibaren seveceğim - seni tüm varlığımla sevdim. bana nasıl davranırsan davran, seni her zaman seveceğim. her sabah seninle açılacak. Her güneş seninle doğar.Cevabını bekliyorum.Umarım kalbimi kırmazsın. "Ve benim saf aşkıma kayıtsız kalmayacaksın." Birkaç saat sonra Gülnara, " Yapamayız. Biz farklı bir dünyanın insanlarıyız. Üzgünüm, seninle ancak arkadaş olabiliriz. "Gülnara'nın cevabı hayır oldu. Rasim'in umutları tamamen yıkıldı. Dünyada umutsuzluktan daha kötü bir şey yok. Bir şeye inanırsın, umarsın ve sonuç olarak umutların. Ama kaderin acımasız kurallarıyla barışmak için ne yapabiliriz.Hiç kimse bu kuralları bozamaz.Bir insanın diğerini sevmesi ve onlardan ayrılması kader meselesidir.Rasim de kendi kurallarıyla uzlaşmak zorundadır. kader ve yazının ihlali olmadığını düşünür.
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.