Eşsiz bir mücadelenin kitabı diyebiliriz sanırım eser için. Kitaptan bir alıntıyla başlamak istiyorum incelememe: “Seçimi, kapanların, tuzakların ve ihanetlerin ötesinde açıklarda derin, karanlık sularda kalmaktı. Benim tercihim bütün insanların ötesinde oraya gidip onu bulmaktı. Dünyadaki tüm insanların ötesinde.” İşte derin ve karanlık sularda, yani evinde kalmak isteyen bir kılıçbalığıyla onu bulmak için denize açılan, büyük bir balık yakalamayı başaran yaşlı adamın mücadelesi var bu eserde! Peki bu mücadelenin kazananı kim, kaybedeni kim? Bana öyle geliyor ki, bir şeyler için -belki hayatta kalmak, belki büyük bir balık yakalamak- mücadele veren hiçbir canlı kaybetmiş sayılamaz. Verilen mücadelenin kendisi bile başlı başına bir kazançtır. Hayallerimiz için, şu hayatta büyük bir balık yakalayabilmek için bütün köpekbalıklarına rağmen bu mücadeleyi vermeliyiz. Bazen kılıçbalığının yaptığı gibi hayatta kalmak adına, bazen yaşlı adam gibi büyük bir balık yakalayabilmek adına vermeliyiz mücadelemizi. Oysaki insanoğlu çok çabuk pes ediyor, çabuk bırakıyor mücadeleyi, bu yüzden de her zaman kaybediyor. Varsa sizin de hayalinizi süsleyen bir büyük balığınız, gidin ve yakalayın onu! Çünkü o balık asla size gelmeyecek, siz ona gitmelisiniz! Siz onu bulmalısınız! “Artık acı duyuyorsun, balık” dedi. “Tanrı biliyor ya ben de.” Hayatlarının mücadelesini veren bu iki canlı da acı duyuyordu belki ama bu da hayatın bir parçasıydı. Acısız bir mücadele söz konusu değil ne yazık ki. Gülü seven dikenine katlanırmış. Varsa bir hayaliniz ona ulaşmak için dikenlerin acısını göze almalı, köpekbalıklarıyla mücadeleye hazır olmalısınız! Tek güzel savaştır; hayaller için yapılan! “...her şey her şeyi bir şekilde öldürür. Balıkçılık beni hayatta tuttuğu kadar da öldürüyor.” Bazen bizi hayatta tutan şeydir aynı zamanda öldüren. Bunun kaçışı yoktur. Ama bir şey sizi hayatta tutuyorsa onun getireceği ölümü de şerbet diye içebilmeli insan. Çünkü sizi hayatta tutan, sıkı sıkıya bağlandığınız bir şeyiniz varsa şanslısınız demektir. Güçlü ve yaşlı bir adamın merak uyandıran eşsiz mücadelesi var bu eserde! İnsanın derinlerinde bir yerlere dokunabilen bir mücadele bu; ruhunu sımsıcak sararken boğazına düğüm atan bir mücadele! Sade, anlaşılır ve akıcı bir üslupla yazılmış sürükleyici bir mücadeleydi okuduğum! İçinde, derinlerinde bir yerlerde taşıdığı anlamlarla dopdolu bir eserdi! Okumanızı tavsiye ederim. İncelememi son bir alıntıyla noktalamak istiyorum. Son söz yazarın olsun: "Yoruldun ihtiyar" dedi. "Ruhun yoruldu."

Yaşlı Adam ve DenizErnest Hemingway · Bilgi Yayınları · 202332,2bin okunma

·

84 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

idil bilgin