Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
10/10 puan verdi
Dünyayı yeni yeni tanımaya başlarken, güneşin göz kamaştıran parlaklığı vardı önce. Onun o büyülü ışıltısına bakabilmek için gözlerimi zorlardım. Öyle işlerdi ki içime, geceleri sadece parıldayan yıldızları, ayı ve çok uzaklardan bana göz kırpan gezenleri görürdüm sadece. Sonra bir gün, tüm o ışıklar, şamdanlarda yanan mumlar gibi bir anda söndü. Gökyüzüne baktığımda gördüğüm, kara bir güneş oldu sadece. Artık görebildiğim, karanlığıydı gökyüzünün. Okültistik bir anlamı olan Kara Güneş’in, psikolojide depresyon ve melankoliyi tanımlamak için sembol olarak kullanılması oldukça güçlü bir imgelem yaratmaktadır. Kristeva bu anlamda olağanüstü bir kitap adı tercih etmiş. İçeriği de adı kadar olağanüstü diyebilirim. Hüzünlü, kederli, melankolik bir insanın üzerine çöken ölü toprağının insanı ne denli yok ettiğini açıklamakla başlarken, psikanaliz ve buna bağlı terapi yollarının kurtarıcılığını hatırlatıyor bizlere Kristeva. Ardından depresyon biçimlerine değinerek, ölüm ve intiharın doğasını, yalnızlığın yarattığı derin acıyı, söylem ve iletişim bağlamında sözün doğası ve insanın vazgeçilmezi olması konusunda yine insanın bu konuda yaşadığı eksiklikleri ele almaktadır. Bu biçimlerden hareketle daha derine inerek, depresif ve melankolik bireyin yarattığı yeni dünyaları tanımlamaya koyulmaktadır. Bu noktada Holbein'in Ölü İsa'sı, Duras’ın geçmeyen acısı, Dostoyevski’nin, acı ve bağışlama konusundaki edebi örneklemeleri, Nerval’in, El Desdichado şiiri gibi başarılı örneklerle bu gizli evren (kara güneş) okurlara aktarılmıştır. Kitaba yarı teknik, yarı kuramsal bir dil hakim. Bu da ajitasyon kokan bir edebi ürün yerine insanı çözümlemeyen muazzam bir analiz kitabı niteliği kazandırıyor. İlgisine şimdiden keyifli okumalar.
Kara Güneş - Depresyon ve Melankoli
Kara Güneş - Depresyon ve MelankoliJulia Kristeva · Bağlam Yayıncılık · 200924 okunma
··
1 artı 1'leme
·
913 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.