Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Aman Ayrılıq, Yaman Ayrılıq
Babamla terminaldeyiz. Otobüs beklerken el ele tuşuyoruz, bazen ellerimiz birbirimize ağır geliyor, bırakıyoruz. Dokunmak, bulutların birbiriyle çarpışmasına eş değerdir, yağmuru hızlandırır. Bunu hissettiğimiz için bazen ne yapacağımızı bilemiyoruz. Birbirimizin gözüne bakamıyoruz, ikimiz de kafamızı başka yönlere çevirip konuşuyoruz. Araya başka şeyler sokarak, birbirimizi güldürmeye çalışıyoruz. “Ben iyiyim bak, sen de iyi ol. Sakın benim için üzülme" mesajı veriyoruz birbirimize. Aslında ruhlarımız birbirine sıkıca sarılmış hüngür hüngür ağlıyor. İç seslerimiz duyuluyor, sessizliğin içinden. Içimizdeki sesler duyulmasın diye, daha yüksek sesle olur olmaz şeyler konuşuyoruz. Otobüs yaklaşıyor, valizimi alıp bagaja koyuyor, yanağıma bir öpücük konduruyor, kısa. Biliyorum aslında kemiklerimi kırarcasına sarılmak istiyor. Kemiklerini kırarcasına sarılmak istiyorum çünkü... Vedalaşıyoruz, çok sarılmadan. Uzatırsak, ikimiz de ağlarız. Ağlamayı geciktiriyoruz. Yalnızken bırakacağız kendimizi. Otobüs hareket ediyor, gözleri kanlı ve omuzları çökmüş bir adam, o kocaman elleriyle bana el sallıyor. Gözünden bir yaş damlıyor, görüyorum. İçimde yağmur başlıyor, sırılsıklam oluyor ruhum. İstanbul'a kadar ağlıyorum, hiç durmadan. Kendime değil, en çok arkada bıraktığım babama.
Sayfa 109 - Timaş
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.