Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Duygusal İhmaller - Garib Çoban
Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe. Toprak mı vefalı, yürek mi bilmiyorum?.. En üstün ve düzgün ayna Hz.Peygamber'in aynasıdır. Allah onun aynasına olabilecek en mükemmel surette tecelli etmiştir. Sen de Hz. Muhammed'in aynasına tecelli eden Hakkı görmeye çalış ki belki o tecelli senin aynana da yansır, O'nu Muhammed'in (s.a.v) gözüyle ve MuhammedÎ surette görebilirsin. O'nu kendi suretinde görme !... Ezelden güzelden gönlümüz geçmez Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. İnsanın en haz aldığı şey, ortağın bulunmadığı nimettir. Filozoflar kendisinde ortak bulunmadığı için kemalle sevinip mutlu olmanın hazzını sadece Allah'a nispet etmişlerdir. Dış güzellik kısa sürede insanların sempatisini kazanır, ancak yalnızca ruhun güzelliği onu sona erdirir. Herhangi bir işte ortağın bulunmayışından daha büyük ve değerli bir haz olamaz. En büyük haz kendine mahsus olmaktır. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Allah senden O'nun karşısında bir gölge gibi olmanı irade etti. Senin gölgen icra ettiğin işlerde sana itiraz etmez. Sen de Allah'ın senin hakkındaki tasarruflarını teslimiyet ve kabulle karşılamalısın. Bu benzetmeyle Allah senin hareketinin O'nun seni hareket ettirmesinden kaynaklandığına dikkatini çektiği kadar duruşunda öyledir. Sevgiyi yazmak şeytanın düğümlerden kurtulmaktır. Gölge hiçbir kişiyi hareket ettiremeyeceği gibi sen de Allah'ın karşısında öyle olmalısın. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Gerçek gördüğün gibidir, sana tesir eden Allah'tır. Bu delil gerçeği keşfedip zevk yoluyla öğrenen adına delilin ta kendisidir. Binaenaleyh Allah'ın ardında bir gaye olmadığı gibi Allah için de senin ardında bir gaye yoktur. Çünkü ilahi suret seninle kemale ermiş, sende görülmüştür. Bu nedenle Allah sana yeter, sen de O'na yetersin. Bu nedenle son varlık ve ilk maksatsın. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Bu itibarla uyku küçük ölüm, hatta ölümün ta kendisidir. Çünkü uyuyanın intikal ettiği mertebe ölünün intikal ettiği mertebenin aynıdır. Uykudan sonra uyanmak, ölümden sonra dirilişe benzer. O halde en cahil kişi eldekini talep eden ve arayan kişidir. Demek ki Allah'ı talep edenden daha cahili yoktur. İnsan, bulunduğunuz her yerde Allah sizinle beraberdir. (Hadid-4 ) Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Yüz kere yere düşmüş olayım; başkalarına çelme takan biri olmayacağım. Ben kazanan değil, insan olmak istiyorum. Ve; her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır. (Bakara-115 ) ayetlerinin anlamını bilseydi hiç kuşkusuz, kimsenin O'nu aramayacağını, sadece nahoş işlerden kaçınmak üzere herkesin kendi saadetini talep edeceğini bilirdi. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Sakinliğimi çalanlar, beni deli olmakla suçluyor. Kâseye bakınız!.. Suyla dolup boşaldığında veya kendisinden bir miktar eksildiğinde, boşalttığı ve çıktığı kısmı hava doldurur. Bu misal Allah'ın dua edene süratle icabeti hakkında bir müjdedir. Onlar her şeye Allah'ı gösteren bir ayet olarak b/akar. Sen de dinleyici ol, konuşan değil. İnsanların bir kısmı kul, bir kısmı ücretlidir. Ücretlilerin ecirleri vardır, kulların ise nurları. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Peygamberler lanet etmezler diye bir şey yok. Bize düşen Peygamberlere lanet ettirecek kadar haddi aşanlara karşı uyanık olmak!.. İsrailoğullarından kafir olanlar, Davut ve Meryem oğlu İsa diliyle lanetlenmişlerdir. Bunun sebebi söz dinlememeri ve haddi aşmalarıdır. Mâide-78) Tövbe dönmemeye azmetmek değildir, bir itiraf ve dua'dır. Allah'ın evlerini muhafaza et, onların en değerlisi ise müminin kalbidir. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Hakka yakınlık iki türlüdür!.. Birincisi gerçek yakınlıktır. Bu yakınlık Rabbin merbubla, kulluğun efendilikle, hâdisin kendisini var eden sebeple irtibatı anlamına gelir. İkinci yakınlık ise sorumlu kulların emri nedeniyle itaat etmek ve hükmü altına girmekle gerçekleşen yakınlıktır. Birincisi zatî yakınlıktır ve bütün varlıkları şamil iken ikincisi inayet ve ihsan yakınlığı dır. Birinci yakınlık rahmet yakınlığı ve nesep yakınlığıdır. Onu kaldırmak ve engellemek isteseydi bile güç yetiremez di. Çünkü o zatı gereği gerçekleşen yakınlıktır. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Tahsis yakınlığı, hükümdara olan mertebe yakınlığı demektir. O dilediğine mülk verir, dilediğinden mülkü alır, dilediğini aziz ve dilediğini zelil kılar ve bunların hepsi ona aittir. Mizaçlar farklı farklıyken varidatı kabul eden nefisler mizaca tabidir. Nefisler mizaca tabiyken varidat da hallere göre gelir. Bu itibarla bir halin genel olması mümkün değildir. Her varidin kendine mahsus bir hali vardır. Bu nedenle bir kişiyi sarhoş eden hal ötekini ayık hale getirir, ne sarhoşluk, ne ayıklık genelleşir. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Kim malı biriktirip Yaratan'ın belirlemiş olduğu hakkı ödemezse, Allah onu cehenneme atar, cehennem onun döşeği olur. O kişinin malı cehennem ateşindeyken onun üzerinde ısıtılır, sonra da alnına sürülür. Bunun sebebi sadaka isteyenin onun önce alnıyla karşılamış olmasıdır. Buna mukabil zengin, dilencinin kendisine yöneldiğini görünce, yüzünü çevirir. Sanki onu görmemişçesine kendisinden yüz çevirir. Sonra yanlarına sürülür. Sonra da sırtlarına. Çünkü zengin dilenciye önce bir yanını, sonra sırtını döner ki isteğine karşılık vermesin. Böylece kızdırılmış mal, dilenciye gösterdiği bütün kısımlarına ve mekanlarına sürülür. Bunlar zikredilen üç mekandır alın, yan ve arka bir dördüncüsü yoktur. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Bilinsin ki, hakîkî vücûd sonsuz olan Hakk'ın zâtının vücûdundan ibârettir. Ve Hak bu ahadiyyet mertebesinde sıfatların ve isimlerin hepsinde mutlaktır. Ve mutlaklık kaydından dahi mutlaktır. Mutlak tâbîri merâmı anlatabilmek için kullanılan bir terimdir. Ve bu mertebede onun bağıntıları olan sıfatları ve isimleri, çekirdeğin içindeki ağaç gibi gizlidir. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Ne zaman ki onun kuvvede yâni potansiyel olan isimleri kemâllerini müşâhede için isimlendirilmişleri olan Hak'tan aynalar, görünme yerleri ve eserler taleb ettiler. Hakk’ın mutlak vücûdu, yalnızca isimlere rahmet olarak, ahadiyyet mertebesinden vâhidiyyet mertebesine tenezzül etti. Bu mertebe, ulûhiyyet mertebesidir. İşte bu mertebede zât Allah ismiyle isimlendirilir. Ve isimlerin hepsi bu isim altında toplanmıştır. Bundan dolayı isimlerin hepsi Allâh için olmuş olur. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Bir olan vücûd bu mertebeden sonra rubûbiyyet mertebesine tenezzül eder. Çünkü ilim mertebesinde bir dîğerinden ayrılmış olan isimlere birer görünme yeri gerekir. Ve o görünme yerlerini âit oldukları isimlerin terbiyesi altına vermek lâzım gelir. Şu halde isimlerin hepsi Allâh için olunca. Oisimlerin görünme yerleri olan tabîi sûretlerin hepsi de Allâh için olur. Bundan sonra bu görünme yerlerine birer kesîf vücûd vermek îcâb eder. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. Oysa Hakk'ın vücûdundan başka vücûd yoktur. Bundan dolayı lâtifin lâtifi olan mutlak vücûd taayyün kaydına bürünerek o isimlerin sûretlerinde kesâfetle açığa çıkar. Şu halde, bu görünme yerlerinin vücûdu müstakil olmayıp izâfîdir. Ve Allâh iledir; ve belki ancak Allâh'tır. El -Azim'in hakkını ancak sürekli O'nu yücelten yerine getirebilir. Kendisine ansızın geldiğinde yücelten bunu yapamaz. Böyle bir yüceltme cahilin yüceltmesidir. Biz aşığız haktan didar isteriz, Vâsıl-ı ilallâh olabil­menin sırrına erenler’e aşk olsun. (Y.ed - Bir Lokma Bir Hırka Albümü) Engin Demirci Şiirleri© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. Kayıt Tarihi : 29.1.2022 20:32:00 antoloji.com/duygusal-ihmall...
201 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.