Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

FEDERİCO GARCİA LORCA İÇİN ODE Korkudan ağlasaydım ıssız bir evde tek başıma Gözlerimi söküp aç hayvanlar gibi kemirseydim Senin’çin yapardım onu... portakal ağaçlarının yasını duyuran Yiğit türküsü için şiirinin Senin’çin hastaneleri maviye boyuyorlar Okullar ve deniz kentleri büyüyor seninçin Seninçin yaralı melekler tüylerle kuşanıyorlar Gelinlik balıkların pul pul giysileri senin’çin Uçuyor deniz kestaneleri göklere doğru Seninçin dikimevleri kara zarlarıyla Kaşık ve kanla dolduruyorlar Yitik kurdelâları yutup öpüşlerle intihar ediyorlar Ve beyazlar giyiniyorlar Şeftali sarısına uçtuğun zaman Güldüğün zaman fırtınalı pirinç tarlalarının gülüşüyle Türkü söylemek için dişleri, şahdamarları Boğazı ve parmakları yerinden oynatırsın Ah... O güzelliğin için ölebilirim Ölebilirim kırmızı göllerin ortasında Ki orada güz ortasında sen yaşamıştın Yere yıkılmış bir kısrakla Kan lekeli bir tanrıyla Mezarlıklarda ölebilirim Ki onlar akarlar külden nehirler gibi Sular ve gömütlerle Geceleri suya batmış çanlar arasında Nehirler kışlalar gibi doludur Hasta askerlerle ölüme doğru akan nehirler Mermer sayılar, çürük taçlar ve cenaze yağlarıyla Ölebilirim seni görmek için Geceleri sellere kapılmış haçları seyreden Ayakta ve ağlayan seni Nehrin kıyısında ağlıyorsun Bırakılmış ve yaralısın Ağlamayı ağlarsın, gözlerin dopdolu Yaşlarla... Yaşlarla... Yaşlarla... Geceleri bırakılmış ve yalnız Kara bir huniyle Gölge, duman ve unutulmuşluk yığarsın Trenlere ve gemilere Kemirilmiş küller yığarsın Seni sütüyle besleyen ağaçlar için yapardım Topladığın altın suların kuş yuvaları için yapardım Kemiklerine dolanmış şarap için yapardım O şarap ki sana gecelerin gizemini söyler Islak soğan kokan kentler Seni bekler Usulca türkü söyleyip geçmen için Saçlarına yuva kurar yeşil kırlangıçlar Spermaların sessiz gemileri seni izler Sümüklüböcekler... haftalar Bükülmüş yelken direkleri, vişneler Solgun yüzün onbeş gözüyle birden görününce Ağzın kana bulanınca Resmi daireleri islerle doldurursam Ağlayarak kırıp parçalarsam saatleri Sadece seni görmek için yapardım Evine yazın gelişini çürümüş dudaklarla Ölümcül giysilerle gelişini birçoklarının Yaslı görkem bölgelerinin gelişini Ölü sapanların ve gelinciklerin Gömüt kazıcılarının ve atlıların Gezegenlerin ve kanlı haritalarının Küllerle kaplı dalgıçların Uzun bıçaklarla delik deşik Bakireleri sürükleyen maskelileri Kökler gelir, damar, hastaneler Kuyular ve karıncalar Örümcekler arasında ölmüş Bir subayı taşıyan geceler gelir İğrenmenin gülleri gelir ve iğneler Sarışın bir gemi Rüzgârlı bir gün gelir çocuklarla Ben gelirim sonra Norah ve Oliviero Vincente... Alexandre... Ve Delia gelir Maruca... Makva Marina... Maria Luisa ve Larco La Rubia... Raphael Ugarte Cotapos gelir... Rafael Alberti Carlos... Bebe... Manolo Altolaguierre Molinari Rozales gelir.. Concha Mendez ve adını unuttuğum ötekiler... Bırak da seni süsleyeyim bir taçla Sen... Sağlığın ve gelinciklerin çocuğu Sen saf gençlik, özgür ve kara bir ışık gibi saf Söz aramızda Federico Şimdi kimsecikler kalmadı kayalıklar arasında Bırak da basit olsun sözlerimiz Sen ve ben gibi basit Şiir neye yarar çiyler için yazılmazsa Bu gece için yazılmazsa neye yarar Ya da korkunç acılarla kıvrandığımız günler için Bu günbatımı için yazılmazsa Şurda hızla atan yüreğiyle Kendini ölüme hazırlayan Şu yaşlı adamın durduğu Yıkık köşebaşı için yazılmazsa neye yarar Ama geceler var Federico Geceler yıldızlarla doludur Bir nehrin üstündedir yıldızlar Yoksul halkın üstüste yattığı Evler gibidir tıpkı Camlarında kurdelâlar sallanan Birileri öldü belki Kimi işini yitirdi dairelerde Hastanelerde asansörlerde Maden ocaklarında İnsanoğlu acı çeker de Her yerde bir amaç gizlidir, ağlamalar her yerde Yıldızlar sonu olmayan bir nehirde Camlarda ağlamalar vardır Gözyaşları kapı eşiklerini eskitir Odalar sırılsıklam olur gözyaşlarından Dalgalar gibi gelir vurur kilimlere Federico Dünyayı gördün sen, sokakları gördün Acı sirkeden tattın Ayrılıkları gördün tren istasyonlarında Trenler ki durmadan tekerlekleriyle Yol alır Sadece taşların... Rayların... Ayrılıkların Olduğu yere Her yerde sorular soruluyor Her yerde Bir kör adam var üstü başı kanla kaplı Bir başkası var ki gazapla bilenmiş Yüreksizin biri var Haydutlar var sırtlarında övgüler taşıyan Yaşam bu Federico Hepsi bu kadar Erkeğin erkeğe sunacağı Hüznün arkadaşlığından başka ne var Şimdiye dek çok şeyler öğrendin Başkaları da sırası gelince öğrenecekler Yani öğrenmek isteyecek olanlar...
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.