Robert Louis Stevenson (1850-1894), hemen herkesin çocukluğundan hatırladığı Define Adası’nın(1881) yazarı. Son dönemde en çok okunan bir diğer eseri Dr. Jekyll and Mr. Hyde(1886). Tüberküloz olduğu tahmin edilen İskoç yazar, sağlığına iyi gelmesi adına devamlı seyahat etmiş. Seyahatler onun yazma tutkusunu da zenginleştirmiş. Pasifik Okyanusundaki Samao Adasına yerleşmiş ve burada henüz 44 yaşındayken hayatını kaybetmiş. Fantastik edebiyatın en iyilerinden olan Stevenson’ın Sesler Adacığı kitabında dört hikaye yer alıyor. İlk iki hikaye Hawaii’nin Molokai Adasında geçiyor, diğer hikayeler Londra ve İskoçyada. Başlangıçta en fazla ne kadar cezp edebilir ki diyerek okumaya başladığım bu hikayeler, benim için oldukça sarsıcı oldu. İçerinde sadece büyü, sihir, cin, şeytan, cadı gibi öğelerin bulunmasından değil; Stevenson’ın bu öğeleri kullanarak insanoğlunun içindeki iyi kötü kavramlarını bu denli iyi irdelemesi son derece çarpıcı geldi bana. Dönüp ara ara tekrar okuyacaklarım arasına girdi Sesler Adası. Alıntılar “Hayırsever değilsiniz; dindar değilsiniz; dürüst değilsiniz; sevmeyen, sevilmeyen birisiniz; para almaya yarayan bir el, parayı saklamaya yarayan bir kasa. Hepsi bu mu? Tanrı aşkına be adam! Hepsi bu mu?” “Hayatımı yalnızca erdemsizliğim mi yönlendirecek? Erdemlerim, aklın kullanılmayan bölümü gibi, etkisizce bekleyecek mi? Öyle olmamalı; iyilik de bir işe yaramalı.” “İyiye olan sevgim kısır kalmaya mahkummuş;olabilir, varsın olsun! O yoksa kötüye olan nefretim var.” “İyilik ve kötülük savaşıyor içimde, beni bir o tarafa bir bu tarafa çekip duruyorlar. Sadece tek bir şeyi sevmiyorum ben, her şeyi seviyorum.”

Sesler AdacığıRobert Louis Stevenson · Kapra Yayıncılık · 2021275 okunma

·

178 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Book Heaven