Fantezi edebiyatının en iyi örneklerinden biri olan kitapta dört öykü var .Öyküler paranın yol açtığı yıkımları,insanın içindeki iyi ile kötü yanları ,iç hesaplaşmaları,geçmişte saklanan sırları konu olarak işliyor.Londrada ,İskoçya’ da ve kitaptaki ilk iki öykü olan Sesler Adacığı ve Şişenin Cini hikâyelerinde olduğu üzere Molokai Adası’nda geçen hikâyelerde cinler, kahinler, kehanetler, şeytanlar, büyüler,cadılar yer alıyor.
Çoklu kişilik bölünmesini anlatan ,id ve süper ego çekişmesini içeren , bu konular henüz psikolojide tanımlamamışken bu konuları Dr Jekyll ve Bay Hyde romanında işleyen yazar, çoklu kişilik bölünmesine bu kitaptaki bazı öykülerinde yeniden yer veriyor.Ayrıca ürpertici ayrıntılar kullanıyor .
Temelinde tıpkı Dr Jekyll ve Bay Hyde ‘de olduğu gibi insanın içindeki karanlık yanları gözler önüne seriyor.İnsanın içindeki kötülük ve iyilik çatışmasını yansıtıyor.
Pişmanlıkların, insanın içindeki şeytan ve meleğin yansımasını taşıyan bu öyküler yazardan daha önce okuduğum “İntihar Kulübü” ve “Dr Jekyll ve Bay Hyde” kitapları gibi ,çocukken okuduğum Define Adası kitabı gibi bende hayranlık uyandırdı.