‘Az arkadaşı ama çok fikirleri olan’, aileleriyle derin bağlarını korudukça o bağlardan uzaklaşmayı da bir kenara kaldıran , onlardan beklenenleri beklendiği şekilde sunamayan, ‘normal’ ne demekse o kalıba sığamayan iki sessiz yetişkin: Leonard ve Paul. Hayatları değişecek mi? Hayatları gerçekten değişime ihtiyaç duyuyor mu?
.
Leonard ve Hevesli Paul beni beklemediğim bir yerden yakaladı. İki erkeğin gündelik hayatı ve arkadaşlıkları olarak başlasa da bana çok önemli bir şeyi hatırlattı: dümdüz olmayı. İlk başta hem Leonard hem Paul’ün sosyofobisinin olduğunu ya da asosyal olduklarını düşünmüştüm ne yanılgı ama!
Onlar bana sıradan görünen hayatların içinde neler barındırdığını da anımsattı. O kadar alışmışım ki büyük büyük cümlelere, hedeflere, karmaşalara
sadece duran, hayatın onlara sunduklarından bir şeyler oluşturmaya çalışan karakterler bana çok iyi, çok gerçek geldi.
.
İrlandalı yazar Rónan Hession’ın karakterlerini kendi hallerine bırakışı, onları taşıyamayacakları sıfatlardan uzak tutuşu, ebeveyn olmanın bazen nasıl bir bağımlılığa dönüştüğü gibi büyük meseleleri sayfa aralarına yedirişi çok başarılıydı. Yazarın dilimize çevrilen diğer eseri Panenka’yı da çok bekletmeden okumak istiyorum ~
.
Özlem Uygun çevirisiyle~