Gönderi

Tüm zamanların en teshirli kelimesidir "aşk". Her nerede anılsa, dikkatleri üzerine çeker. Kâh kulaktan kalbe iner, kâh satırlardan sadra akar. Ötelere çağırır talibini, diyar diyar gezdirir, nice gönüllerde konaklatır. Kalem onu yazar, kelâm onu söyler. Zamana meydan okuyan destanlar, şiirler hep aşktan devşirirler gıdalarını. Sitemler dahi "Aşk olsun!.." ile başlar. Cümle dertleri göze alanlar, "aşk ile" zorlu işlerin ucundan tutarlar. Kararlılık beyanı, "âşığa Bağdat sorulmaz" sözüyle ete kemiğe bürünür. Coşkun gönüllerin ele avuca sığmazlığı, ancak "aşka gelmek" ile anlatılır. Evet.. Aşk, dokunduğu her şeye kendi rengini verir. Rağbet harikasıdır o. Bu yüzden taklitleri dahi itibar görür. Öyle tutku, saplantı" gibi marazi hâller, "aşk" namıyla müdavim avlar. Aşkın iki gönül arasında yaşandığını unutanlar, bedenlerin birbirini çekmesini "aşk" deyip anlatırlar. ….
Sayfa 135Kitabı okudu
··
198 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.