Gönderi

...Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg Anka, bilgi ağacının dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Kuşlar Simurg''a inanır ve onların kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg''u bekler dururlarmış. Ne var ki Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg''un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg''un varolduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg''un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler. Ancak Simurg''un yuvası etekleri bulutların üstünde olan Kafdağı''nın tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş. Önce bülbül geri dönmüş güle olan aşkını hatırlayıp; papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş -oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış-, kartal yükseklerdeki krallığını bırakamamış, baykuş yıkıntılarını özlemiş, balıkçıl kuş bataklığını... Yedi vadi üstünden uçtukça sayıları gittikçe azalmış. Altıncı vadi "şaşkınlık", yedinci ise "yokoluş" vadisiymiş. Kaf dağına vardıklarında geriye otuz kuş kalmış. Simurg''un yuvasını bulunca öğrenmişler ki Simurg Anka; otuz kuş demekmiş. Onların hepsi Simurg''muş. Her biri de Simurg''muş.
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.