Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Çin ve İslam kaynaklarından anlaşılabildiği kadarıyla, Uygurlardan egemenliği alan Kırgızlar da Şamanist idiler. Kırgızlar, sulara, ağaçlara, ayrıca tanrılara ve ruhlara kurban sunarlardı. Şamanizmde bir peygamber ya da kutsal bir kitap olmadığı için Kamlar toplum içinde sivrilmiş ve statü olarak önemli bir yer edilmişlerdir. Kamların görev ve nüfuzlara hakkında Çin, Bizans, İslam ve Hıristiyan kaynaklarında birçok önemli bilgiye ulaşılmaktadır. Bunlar içinde ünlü İran’lı tarihçi Cüveyninin adı zikredilebilir. Kam, Şaman inancında bu dinin ayinlerini gerçekleştiren, fani insanlarla ruhlar arasında aracılık yapan kişidir. Kamlar kendi ruhlarını göndererek ya da o ruhlar kendi içlerine alarak onlarla ilişki kurar ve bu suretle bütün insanların ve devletin yaşamını etkilerlerdi. Nitekim kağanların kamların tavsiyesi olmadan ordularını toplayamadıkları ve savaşa gitmeye cesaret edemedikleri görülmektedir. Kamlar bunun yanında hastaları tedavi ederek, şifa dağıtırlardı. Onların bütün bu özellikleri, kağanlar tarafından el üstünde tutulmalarını saglamış, örneğin ünlü Mengü Han, kendi kamı için sarayının hemen karsısında bir ev yaptırmıştır." Kamlar, tanrı ile ruhlar arasında aracılık yaptıklarını iddia ederek, insanlar üzerinde önemli bir konuma yükselirlerdi. Halk arasında normal hayat süren kamlar, erkekler arasından çıkabildiği gibi kadınlardan da kam olabilirdi. Avarların din ve inanışı ile ilgili olarak şunları kaydedebiliriz: Din açısından Avarlarla ilgili kaynaklar değişik bilgiler vermektedir. Diğer Orta Asya ve göçebe kavimleri gibi Avarların da Şamanist oldukları düşünülebilir. Avarlarda, Şamanlık ve kamanlar bulunduğunu gösteren bazı sözcükler, onların dilini yansıtan belgelerde ortaya çıkmıştır. Bizans kaynakları da büyücü veya sihirbaz olduğu sanılan bir kişinin Bayar Kağanın elinden kaçtıktan sonra Bizans İmparatorluğu’na sığındığını söylemektedir.
Sayfa 157Kitabı okudu
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.