Elbeyi Nazmi Uçan (@Zincirbozan29) 1000Kitap'ta

Emre Turan, ülkemizde “yerli klasikler” olarak kabul ettiğimiz eserleri vücuda getiren Sabahattin Ali gibi, Peyami Safa gibi ya da Halit Ziyâ bey gibi ve ismini burada esame listesi şeklinde uzatmamak adına saymadığımız onlarca büyük yazarlarımızın oldukça etkin eserlerini severek okuyan insanımıza, belkide hiç beklemediği bir eser sundu. “Fabl” olarak adlandırılan, hayvan veya bitkiler arasında geçmiş gibi yansıtılan konuşmaları hayal dünyamıza uyarıcı bir üslup ile nüfus ettiren yazar, dünya nüfusunun, özellikle varlıklı kesiminin, aklına bile getirmediği israf konusunu sebzeler ve meyveler üzerinden işledi. Akıcı bir lisan kullanan Turan, sanırım, mesleğinin de kazandırdığı duyguyu adeta -Parlak Domates’in- açısından kaleme almış, okurla etkileyici bir biçimde buluşturmuştur. Sebzelere bunu yapan, bir aşk romanında, tarihi bir roman yazmak istediğinde, ya da içinde olasılık teorisi barındıran siyasi entrikalarla dolu bir roman yazmak istediğinde insanlara neler yaptırmaz ki.. başarılı bir çalışma olan -Buzdolabı Vatandaşları- eserinin ardından yeni romanlarıyla bizlerin okuma zevkine hitap edeceğine inandığım Emre Turan’ın eserlerini sabırla bekliyor olacağım.

Buzdolabı VatandaşlarıEmre Turan · Fihrist Kitap · 2023164 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör

Elbeyi Nazmi Uçan

@Zincirbozan29·

4ay

.. Keskin, belli ki onu dostu ile buluşturmayan herkese ceza çektiriyordu. Onun tek zarar verdiğinin, acı çektirdiğinin vatandaşlar olmamasına az da olsa sevindi ama keskini özellikle dostuyla seviştikten sonra asla alt edemeyeceğini biliyordu. Adamın keskinle dansını izleyip büyülenmiş Domatesin görüşü tanıdık bir varlıkla bölündü. Kadın kendi saklandığı tezgâhın altına hafifçe eğilerek; cenk arenasında can vermiş olan buzdolabı vatandaşlarından geri kalanları bir tabağa almış ve eliyle hızlıca ittirip, gülümseyerek Domatesin görmediği bir yere doğru yollamıştı. Nedense bunu görmek Domatesin mundar olmamış son zerrelerine su serpmişti. İnsanların karınlarında olduğuna emin olduğu irembağı belki de başka bir yerde daha vardı. Hiç kimselerin daha önce tecrübe etmediği bir yerde..

Sayfa 72Kitabı okudu