Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
71 günde okudu
"Hayatın sadece evrimin hantal kuvvetleriyle şekillendiği günler gelip geçti. Yeni bir çağın eşiğinde duruyoruz. Bu çağda, yaşamın genetik yapısı ve tüm o canlı ve çeşitli ürünleri üzerinde başlıca yetke bizde olacak." Ne kadar şaşırtıcı, ilgi çekici ve bir o kadar da korkutucu bir cümle... Bir yandan da imkansızmış gibi görünse de 2020 Nobel Kimya Ödülü'nü alan bilim kadınları Emmanuelle Charpentier ve Jennifer A. Doudna'nın keşfi sayesinde mümkün. İlk anda buluşun yeni olduğu uygulamaya ve de böylesi korkutucu uygulamalara geçmesinin çok uzun yıllar alacağı düşünülse de durum öyle değil. Bu keşif 2020 yılında nobeli alabilse de 2013 yılında gerçekleştirilmiş aslında ve bu yıla kadar hayvanlar üzerinde sayısız deney gerçekleştirilmiş hatta 2019 yılında Çin'de bir bilim adamı bu tekniği kullanarak izinsiz bir şekilde ilk genetik tasarımlı bebeklerin dünyaya gelmesini sağlamış. Hızlı ve karmaşık bir giriş oldu biraz, öncelikle bu keşfin ne olduğundan bahsedeyim. Keşfin adı CRISPR cas9 tekniği: CRISPR terimi, "kümelenmiş düzenli aralıklı kısa palindromik tekrar dizileri" ifadesinin kısaltılışıdır. Tabi ki bu cümle pek bir anlam ifade etmiyor ve CRISPR'ın ne olduğunu anlamamıza faydası yok. "CRISPR denildiğinde kastedilen teknik anlamda canlının DNA dizisi üzerinde, CRISPR lokusunu tanımlayan gen dizileridir. Cas ise bu bağışıklık sisteminde görev alan proteinlerin genel adıdır." "CRISPR, ana işlevinden ötürü tasarım eseri bir moleküler makas olarak betimlenebilir: Bu işlev; özgül yirmi harflik DNA dizilerine isabetle yanaşıp ikili sarmalın çift ipliğini kesip ayırmaktır. Ancak, bilimcilerin bu teknoloji sayesinde elde edebileceği gen düzenleme sonuçları fevkalade çeşitlidir. Bu sebeple, CRISPR'ı makas olarak değil de, İsviçre çakısı olarak betimlemek daha isabetli olacaktır. Tek bir moleküler makinenin eyleminden türeyen bir dolu işleve sahip olan bir alet." Jennifer A. Doudna kitapta, bu keşfi bulma süreçlerinden, kullanıldığı çeşitli deneylerden ve son kısımda da bu tekniğin kullanılabileceği durumların etik boyutundan bahsediyor. Etik kısmına biraz değinmek istiyorum ben de. Her ne kadar bu teknik kullanılarak genetik hastalıklara çare bulunmaya çalışılsa da şu an embriyo üzerinde genetik düzenleme yapmak yasak. "Tohum hattını düzenlemenin, insan olmanın tabiatını değiştirdiğini, insan gen havuzunu tadil etmenin, zarara yol açacak şekilde bizzat insanlığı değiştireceğini ileri sürüyorlar." Bir yandan gelecek nesiller üzerinde oluşabilecek olası yan etkiler ya da keyfi uygulamalar düşünülünce mantıklı bir karar ama bir yandan da düzeltilebilecek genetik hastalıklar, doğuştan gelen anormallikler düşünülünce bunlar için kullanmamak ne kadar etik... Keyfi uygulamalar hariç tutularak embriyo üzerindeki genetik düzenlemelere izin verilebilir, hatta verilmeli. Ama tabi işin bir de maddi boyutu var: Bu uygulamalardan kim ne kadar, ne oranda faydalanabilecek?.. Zenginle fakir arasındaki keskin uçurum daha ne kadar derinleşecek?.. "Ancak, her sınıftan insanın tohum hattı düzenlemeden faydalanabileceği kapsamlı sağlık hizmeti sistemlerine sahip ülkelerde bile, o güne dek görülmemiş genetik eşitsizliklerin doğması, zamanla genişleyecek yeni bir 'gen uçurumu'nun ortaya çıkması riski var. Zenginler bu prosedürün masraflarını daha rahat karşılayabileceklerinden ve bir embriyoda yapılan her türlü yararlı genetik tadilat kişinin tüm evlatlarına aktarılacağından toplumsal sınıf ile genetik yapı arasındaki bağlantılar, erişimde eşitsizlik ne kadar küçük olursa olsun, nesilden nesle kaçınılmaz olarak pekişecektir. Bunun, toplumun sosyoekonomik dokusu üzerindeki muhtemel etkisini düşünün. Dünyanın günümüzde eşitsiz olduğunu düşünüyorsanız, hem sosyoekonomik hem genetik çizgide katmanlaştığını hayal edin bir de." Bilime özellikle de genetiğe ilgi duyanlar için tavsiye edebileceğim bir kitap. Akıcı ve sürükleyici bir dili var kısa zamanda bitirilebilir her ne kadar ben 71 günde bitirmiş olsam da (Başlangıç için pek uygun bir zamanı seçememişim ondan dolayı yoksa kitapla bir alâkası yok) :))
Yaratılıştaki Çatlak
Yaratılıştaki ÇatlakSamuel H. Sternberg · Koç Üniversitesi Yayınları · 201898 okunma
··
1.190 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.