Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çocuğa kendini dayatabilirsin çünkü o zayıf ve sen güçlüsün. Seninle çocuğun arasındaki tek fark bu. Yoksa sen de çocukça davranışları olan, cahil, büyümemiş, olgunlaşmamış birisin. Bir baba bunun bilincinde olacak, çocuğu hiçbir şeye zorlamayacaktır. Onun yerine çocuğa kendi gibi olma izni verecek, onun kendi gibi olmasına yardım edecektir. Çocuğa özgürlük tanıyacaktır çünkü tek bir şey bile öğrenmişse, insanın içsel olarak  gelişebilmesinin ancak özgürlük sayesinde olabileceğini de bilecektir. Özgürlük azaldığında, tecrübe de olanaksız hale gelir. Bir çocuğa babalık yapmak demek, ona git gide daha fazla özgürlük tanımak, onu gitgide daha bağımsız hale getirip, senin hiç görmemiş olduğun bilinmezliklere doğru ilerlemesine izin vermek demektir. O seni aşmalı, senden öteye gitmeli, senin bildiğin tüm sınırların ilerisine geçmelidir. Ona yardım etmeli ama onu zorlamamalısın çünkü bir kez zorlamaya başladın mı, çocuğu öldürmüş, katletmiş olursunuz. Sizler baba değilsiniz. Sizler kendi derdinizdesiniz. Çocuğu senin peşinden gelmeye zorladığında, aslında birine hükmetmek istediğini söylemiş oluyorsun. Bunu dış dünyada yapamadığına göre, en azından bu küçük çocuğa hükmedebilir, onu sahiplenebilirsin. Sen bu çocuğun karşısında adeta bir politikacı oluyorsun. Gerçekleştirememiş olduğun hüküm sürme, diktatörlük gibi arzularını çocuk üzerinden gerçekleştirmek istiyorsun. Ama zorlamakla onu öldürmüş olursun. Onu dünyaya getirmiş değil, yok etmiş olursun.
Sayfa 262 - Butik YayıneviKitabı okudu
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.